Etiket: mayıs 2016

Fırtınalı Yıllarda İbrahim Kaypakkaya : Bilinmeyen Yazılar – Emrah Cilasun

24 Ocak 1973’te Dersim’in Vartinik mezrası basıldı. Çıkan çatışmada Ali Haydar Yıldız hayatını kaybederken İbrahim Kaypakkaya yaralı olarak kaçtı. Beş gün sonra sığındığı köy evinde, ev sahibinin ihbarıyla yakalandı. Yaralı olduğu halde çıplak ayakla kilometrelerce buzda yürütüldü, ayakları dondu, ayak parmakları kesildi. Hastane sonrası aylarca gözaltında tutuldu. Sorguculara “gereksiz gördüğünü”

OKUMAK İÇİN TIKLA

Aziz Nesin’li Anılar – Ataol Behramoğlu

Aziz Nesin büyük bir yazardır. Mizah (gülmece) yazınının dünya ölçüsünde eşsiz bir ustasıdır. Gülmece öğeleriyle duygululuğu, her ikisiyle de toplumsal işlevselliği bağdaştırmayı başarmış ender bir ustadır. Ona ilişkin anılarımı, gözlemlerimi, izlenimlerimi kimi kez eleştiriden de yoksun olmayan düşüncelerimi ve 1980’lerdeki yurt dışı sürgünümde bana gönderdiği mektupları içeren bu kitapçık, bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

İrademizin bize sunduğu, yasalarınsa herhangi bir şekilde engel koymadığı o ayrıcalıklı durumlarda bile bizi esir alan bir zorba…

“Güzel bir ismi kendisine siper edinmiş bir zorba var. İrademizin bize sunduğu, yasalarınsa herhangi bir şekilde engel koymadığı o ayrıcalıklı durumlarda bile bizi esir alan bir zorba… Bu zorba, tabiata da karşı çıkar ve onun insanoğlunu özgürce şekillendirmesine izin vermez. Bu zorba adabımuaşeretten başkası değildir. Bu zorbaya kafa tutanlarsa haksız biçimde terbiyesiz yaftası

OKUMAK İÇİN TIKLA

İnsan Beyninin Gizemi : Travma, Delilik ve İyileşme Hikayeleriyle Bir Beyin Araştırmaları Tarihi

“Beni bu hikayelere çeken, kahramanların sıradan insanlar olmasıydı. Yani bu çığır açan gelişmelerin Broca, Darwin ya da Newton’un eşsiz beyinlerinden değil, sizin benim gibi, her hafta sokakta yanından geçtiğimiz binlerce yabancı gibi sıradan insanların beyinlerinden çıkmış olmasıydı. Onların hikayeleri, beynin yapabilecekleri konusundaki fikirlerimizi genişletiyor ve bize zihnin bir bölümü kapandığı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Murat Belge’den ‘Step ve Bozkır’

Step ve Bozkır, Rusça ve Türkçe roman geleneğinin kuruluşlarında yer alan edebî eserlerin eleştirel bir değerlendirmesini sunarak Batılılaşma karşısında alınan tavırları, bunun etrafında kümelenen sorunları ve bütün bu çerçevenin roman geleneklerini nasıl etkilediğini araştırıyor. Dostoyevski’den Reşat Nuri’ye, Gonçarov’dan Tanpınar’a uzanan zengin bir tartışma çerçevesi çiziyor.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Aydınlanma ve Psikoloji: Şeytanın Yeni Marifetleri

“Hikâyenin ana fikri şudur: Kötülük, bir oyun karakterinden başka bir şey olmayan Şeytan’ın maskesinin ardında saklanmaktadır. Kötülüğün asıl temsilcisi ise, Şeytan’ı icat etmiş olan insandır; çünkü böylece içinde uyuklayan kötülüğü kendinden ayırabilmiş ve kurmaca bir karakterde toplayabilmiştir.”

OKUMAK İÇİN TIKLA

Benim Babam Bir Pilot (Hayallerini Meslek Seçenler) – Gönül Öztopuz

Gökyüzünde kuşlar gibi özgürce uçmak genç, yaşlı, erkek ya da kadın hemen her insanın hayalidir. Üstelik bu hayal yalnızca çağımıza özgü de değil; medeniyetin gün yüzüne çıktığı ilk çağlardan bu yana uçmanın hayali her daim zihinlerdedir. İşte bu yüzden de dünya tarihi, henüz teknolojik olanakların elvermediği dönemlerde dahi sırtına bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ayhan Kavak’ın yeni kitabı: İnkâr ya da kötülüğün abadı – Adil Okay

“Silkinip atılmalı kirler! Arındıkça toplumu arındırabilirsin. Zulmün abadına inat, kapsam dışılaştırma, karşılaştırma ve her türden ötekileştirmeyi doğuran kötülük odaklarına hayır demek ellerimizde…” Ayhan Kavak “Modern” dünyada insanların kimlikleri çoğaldı. “Ağa”, eskiden sadece “ağa”ydı, “Irgat”da sadece “ırgat”. Şimdi ise insanların birden fazla kimliği var. Bir işçi aynı zamanda solcu, yurtsever, şair,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kaderin Bir Cilvesi – Hasan Öztoprak

İstanbul üzerine kim bilir ne cümleler kuruldu şimdiye dek, ne sözler edildi, ne hikâyeler anlatıldı. Her defasında bu büyülü şehir biraz daha keşfedildi. Ama her yazarın keşfi başkadır. İstanbul’da zaten buna olanak verir. Hasan Öztoprak da İstanbullu bir yazar. Romanlarında İstanbul’u mekân tutmuştur. 10 yıl aradan sonra yazdığı bu dördüncü

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sayısız (Savaş Tanrısına Sunulan Kurbanlar, Yeni Dünyanın Esirleri: Mülteciler) – Elvis Peeters

“Gerçek tüm çıplaklığıyla ortadaysa ona ilave edilecek fazla bir söz yoktur.” Aylardır bu gerçek daha da soyunuyor gözlerimizin önünde, modern dünyada savaş tanrısına sunulan kurbanlar, yani mülteciler, yani ülkesinden sürülenler, yani evsiz barksız bırakılanlar, yani hayatsız, susuz, soluksuz kalanlar. Peki, biz hangi gerçekliğin içinde yaşıyoruz? Bizim rahatımız kaç kişinin uykusuzluğuna,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Başka Bir Özgürlük / Bir Fikrin Alternatif Tarihi – Svetlana Boym

Yirmi birinci yüzyılın başında yeni bir başlangıç hayal etmekte zorlanıyorduk. Geçmiş nostaljik ütopyaların alanı olarak kalırken, gelecek özgürleşme değil korku barındırıyormuş gibi görünüyordu. İlk sekiz yılı boyunca yüzyılımız sanki yanlış bir biçimde başlamış gibiydi. Peki, nasıl yeniden başlamalı? “Ne olduğu” üzerine değil “ne olabileceği” üzerine düşünerek özgürlüğü hayal etmeyi deneyelim.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Geçmiş Şimdi Gelecek – Hasan Ali Toptaş

Hasan Ali Toptaş okurlarının uzun yıllardır arayıp da bulamadığı iki öykü kitabı vardır: Bir Gülüşün Kimliği ve Yoklar Fısıltısı. Otuz yıl sonra, Ölü Zaman Gezginleri’nde yer almayan bu öyküler, yeniden okurlarıyla buluşuyor. Toptaş’ın, acemiliğin A’sındayken kaleme aldığı öyküleri, “HAT yazısı”nın kökenlerine inmemiz, yolun ufkunu sezmemiz için bulunmaz nimetler…

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sosyal Medya – Eleştirel Bir Giriş – Christian Fuchs

Facebook, Twitter, Youtube biz kullanıcıları sömürüyor mu? Bu platformları kullanırken gizliliğimiz güvence altında mı? Christian Fuchs bütünlüklü bir sosyal medya analizi sunarken bizleri sosyoloji kuramları, Marksist ekonomi politik, katılım kültürü ve kamusal alan gibi farklı uğrakları olan bir yolculuğa çıkarıyor ve başka bir sosyal medyanın olanağını soruşturuyor.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ortak Lüks – Paris Komünü’nün Siyasi Muhayyilesi – Kristin Ross

Kristin Ross müthiş bir şey yapıyor bu kitabıyla: Paris Komünü’nün ardından gelen yorumların yarattığı sahte ikilikleri –anarşizme karşı komünizm, köylüye karşı işçi, Fransız cumhuriyetçiliğinin sahiplendiği komün ile reel sosyalist gelenekteki komün vs.– bir kenara bırakıyor ve Komün’ü yetmiş iki günün sonunda katliamla sona ermiş bir “trajedi” olarak yorumlamayı reddediyor. Ross’a

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dünyaya Kafa Tutan Köy – Dan Hancox

Kürenin üzerinde 37° 22′ 16¨ Kuzey, 4° 57′ 29¨ Batı noktası: Marinaleda. Asteriks’in köyünü hatırlatan bu Endülüs köyü bildiğimiz dünyaya kafa tutuyor: Burada insanlar kâr için değil, insanca bir hayat sürmek için çalışıyorlar. Marinaleda’da köyle ilgili kararlar herkese açık genel toplantılarla alınıyor. Çiftliklerin ve üretim tesislerinin mülkiyeti ortak. İnsanlar ömür

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sahtekarlığın egemen olduğu yerde, gerçeği söylemek devrimci bir eylemdir. George Orwell

“Sahtekârlığın evrensel düzeyde egemen olduğu dönemlerde, gerçeği söylemek devrimci bir eylemdir.” George Orwell George Orwell’in 1938 yılında yayımlanan kitabı Katalonya’ya Selam, Orwell’in bir milis olarak katıldığı İspanya İç Savaşı’ndaki deneyimlerini konu alır. Orwell’in birinci elden tanıklığına dayanan bu kitap, faşizme karşı yürütülen savaşa ışık tutmanın yanı sıra İspanya’da başlayan toplumsal devrimi,

OKUMAK İÇİN TIKLA