Kategori: Romanlar

Son Ada – Zülfü Livaneli ?siyasetle ilgin olmadığını biliyorum ama yaşadığın dünyaya gözlerini bu kadar kapatmaya hakkın yok?

Son Ada, doğal zenginliklerle dolu bir küçük adada geçiyor. Adayı yıllar önce çok varlıklı bir adam satın almış, daha sonra sevdiği birkaç dostunu da burada ev yapmaya teşvik etmiş ve böylece kırk evden oluşan bir topluluk oluşmuş. Birbirleriyle anlaşan, azla yetinen bu insanlar, elektrik ve telefon olmadan, kendi kaynaklarıyla ısınarak

OKUMAK İÇİN TIKLA

‘Demeğe de dilim varmıyor ama kabahatin çoğu’ kimin?… – Canan Koçak

Tahsin Yücel, “Peygamberin Son Beş Günü” isimli romanında, Rahmi Sönmez ve Fehmi Gülmez adlı, Üsküdarlı iki eski arkadaşı konu edinir. Lise ve üniversite yıllarında tanıştıkları yazın ve sanat hayatı, fikirlerinin ayrışmasına sebep olur ve her zaman birbirini bütünler durumda olan bu iki arkadaş, farklı düşünceler sebebiyle ayrılır. Üstüne üstlük bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

İnsanlık Komedisi ? William Saroyan

Anadolu topraklarından (Bitlis) göçmüş Ermeni asıllı Armerikalı yazar William Saroyan?ın ünlü romanı İnsanlık Komedisi, 1943 yılında yayınlanır. Saroyan?ın ilk romanıdır. Bu romanın ilginç bir öyküsü vardır. Roman kitaplaşmadan, sinemaya uyarlanır. 1942 yılında MGM film şirketi Saroyan?a, savaşın insanlara etkisine ilişkin bir öykü yazmasını ister. Öykü aceleyle, senaryoya dönüştürülür. Senaryo, öyküden,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Gölgesiz Yoklar Sürüsü – Canan Koçak

?Öyle bir köydü ki; Kendi gölgesinde, benliğine yabancılaşmış insanlarla doluydu. Doğan her günü besleyen dostluklar değil, sebepsiz düşmanlıklardı. Belki her şey kaybolan ilk insanla, yani köyün berberi Cıngıl Nuri ile başladı. Köylüler için Cıngıl Nuri?nin gidişine değin, yok oluşun tek tarifi ?ölüm?dü. Herkesin bir yoku mu vardı bu köyde? Her

OKUMAK İÇİN TIKLA

Mucizeler Dükkânı – Jorge Amado

*Amado?nun romanının en etkileyici yanı, neredeyse tüm roman boyunca ustalıkla işlediği aydın ve akademi çevresine yaptığı eleştirilerdir. Arkanjo ve halkı bir dünya savaşına tanıklık etmiştir. Saf ırkın üstünlüğünün kabul gördüğü faşizan bir rejimde melez halkların özgürlüğüne ve halkların yozlaştırılmasına karşı bayraktar olmuştur Jorge Amado, Kandomble dinini ve bu dine mensup

OKUMAK İÇİN TIKLA

Öldürmeyen ?Ölüm? Öldürmüyor ? Canan Koçak

Bir eski Acem şairi: «Ölüm âdildir» ? diyor. ? Biliyorum, ölümün âdil olması için hayatın âdil olması lâzım, diyorsunuz… Nazım Hikmet Ve ertesi gün hiç kimse ölmedi? Sonsuza dek yaşamak, başka bir deyişle ölümsüzlük, insanların yüzyıllardır hayalini kurduğu, peşine düştüğü bir ütopyadır. Kuşkusuz ölüm, her canlı için hayatın bitişini ifade

OKUMAK İÇİN TIKLA

Pepo Kuşu – Arslan Kacar

Arslan Kacar ?Pepo Kuşu?nda, İran?da hüküm süren Kacar ailesinden iki kardeşin Elazığ Palu?ya yaptıkları göçü hikâye ediyor. 1779-1925 yılları arasında İran?da hüküm süren bir hanedanlık olan Kacarlar, Türkiye, Türkistan, Azerbaycan ve Esterâbad?ta da yaşıyor. Romanın dikkat çeken yönlerinden birinin, bu aileden Abbas Mirza ve Nasır isimli kardeşlerin göçünü, Türkiye?nin son

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bir Elin Sesi Var – Anthony Burgess

İngiliz edebiyatının en verimli yazarlarından biri olan Anthony Burgess Türkçe’de daha çok Otomatik Portakal romanıyla bilinir. Anthony Burgess ‘in Bir Elin Sesi Var ( One Hand Clapping ) romanı, Roza Hakmen tarafından 1989 yılında türkçeye çevrildi. “Bu eğer şiirse, o laf şiire yakışmaz,” dedim. “Hangi laf?” dedi Howard. “O terbiyesiz

OKUMAK İÇİN TIKLA

İlk Kürtçe Roman Şivanê Kurd, (Kürt Çoban) – Erebê Şemo

“Geleneksel Kürt edebiyatın modernize etmek ve yeni anlatım biçimleriyle yeni kanallar bulmayı amaçlayan, Kürt romanının öncülerinden 1897 1978 yılları arasında yaşayan Sovyet Kürt yazarı Erebê Şemo?nun, Şivanê Kurd yani Kürt Çoban adlı romanı Kürtçenin ilk romanı olarak bilinir. 1935 yılında Erivan’da yayınlanan ilk yapıtı özelliği taşıyan bu roman çoğunlukla yazarın başından

OKUMAK İÇİN TIKLA

Lale Bahçelerinden Fransız Sokaklarına – Kemal Siyahhan

Kemal Siyahhan, yazıp – çizdiği romanı ‘Lale Bahçelerinden Fransız Sokaklarına’da, Avrupadaki yenilikleri keşfetmek için yola çıkan Osmanlı heyetinin yaşadıklarını bilinçaltındaki kahramanlar eşliğinde anlatıyor. Dünya yüzeyinde Doğu ve Batı kültürlerinin tezat tezahürlerini Türkiye’dekiler kadar içselleştiren bir topluluk daha yoktur sanırım. Buna rağmen iki medeniyetin karşılıklı olarak yarattığı bu baskı ortamından tinsel

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ve Durgun Akardı Don – Mihail Aleksandroviç Şolohov

Ve Durgun Akardı Don, Don bölgesinin destanıdır. Eser, bir Kazak ailesi ekseninde Don bölgesini ve savaşın, devrimin ve iç savaşın bölgeye yansıyışını çok yönlü, derinlemesine ama sade bir dille anlatır. Birinci ciltte Don Kazakları’nın Çar dönemindeki yaşam koşulları, gelenekleri, görenekleriyle dile getirilir. Bu cilt, nehir romanın kahramanlarını ve ruh durumlarını

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yalnız Mor – Kemal Siyahhan

Kemal Siyahhan?ın kahramanları küçük dünyaları olan, çevrenin, ailenin, geleneklerin baskısıyla sindirilmiş ama büyük serüvenler, büyük aşklar, büyük ölümler özleyen kişilerdir. Kemal Siyahhan, Atmaca, Deli, Öküz ve Hayvan dergilerinde çizgi öykülerle başlayan gündelik hayatı anlatma serüvenini romanlarıyla sürdürüyor. Yeni kitabı Yalnız Mor?da babasının günlüklerini okuyarak, mahremiyetini paylaşmanın suçluluğunu duyan genç bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

‘Karanlıktaki Adam’ Yada Şu Garip Dünya Yuvarlanıp Giderken? – Canan Koçak

?Bir dakika önce hayatını yaşıyorsundur, bir dakika sonra bir de bakarsın ki savaştasın.? ?Sıradan ve tekdüze hayatından aniden koparak, çapı dört metreyi bulan, silindir bir çukura düşmüş olan adamın adı Owen Brick?tir. Genelkurmayın suikastçısı ve kurtarıcısı görevi verilmiş olan Brick, öyle bir haldedir ki, ne görevini ne de hayatına dair

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yazmak Ya da Yaşamak – Jorge Semprun

?Yazmak ya da Yaşamak?, Buchenwald toplama kampı eksenli, ancak 1937?den, 1960?lara bir İspanyol komünistinin siyasi mücadelesini gözler önüne seren bir anı-roman. 1923 doğumlu Jorge Semprun, İspanyol İç Savaşı?nın çıkmasının ardından ailesi ile birlikte Fransa?ya iltica etmek zorunda kalır. Fransa?da feslefe okurken Marksizm?e olan ilgisi artar ve Alman işgali sırasında Komünist

OKUMAK İÇİN TIKLA

Köle – Hans Kırk

17. yüzyılın sonlarına doğru Yeni Dünya?dan İspanya?ya doğru yola çıkan, altın yüklü bir İspanyol hazine gemisi… Gemide dönemin sınıfsal yelpazesinin neredeyse her renginden insan vardır. Ve hepsi bulundukları yerden bakmaktadır dünyaya. Derken bir Kızılderili köle çıkar sahneye. İlkel ve basit düşünen genç bir adamdır bu. Ama onun bu ilkel ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Küçük Anılar / Çocukluk ve İlkgençlik Anıları – José Saramago

?Küçük Anılar?ı José Saramago, yaklaşık iki yıl kadar önce kaleme almış. Anlattığı günlerden ortalama yetmiş yıl sonra. Bir insanı, seksenli yaşlarında böylesine bir berraklıkla çocukluk yıllarına götüren, pürüzsüz bir dille o yılları aktarmasına neden olan şey kitabın bir yerinde ?şimdi madalyonu çevirip öbür yüzünü gösterecek cesareti bulmam gerekiyor? sözlerinde yatıyor.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bab-ı Esrar – Ahmet Ümit

“Ahmet Ümit’ın son romanı, Bab-ı Esrar…Yaşamı, aşkı ve inancı yeniden düşünmek için? Yedi yüz yıldır çözülemeyen sır; Şems-i Tebrizi cinayeti… Yedi yüz yıldır süren bir sevda; Şems-i Tebrizi ile Mevlânâ Bab-ı Esrar sadece bir gerilim romanı değil, aynı zamanda bir sırlar kitabı. Fantastik öğeleri kullanarak çok katmanlı bir dil yaratan

OKUMAK İÇİN TIKLA

İnsan Postuna Bürünmüş Köpek – İngvar Ambjörnsen

İngvar Ambjörnsen’in 1982 yılında yayımladığı “İnsan Postuna Bürünmüş Köpek” adlı yapıtı, kalplerinde bomba taşıyan, içindeki duvarların dışına çıkamayan, başka insanların da kendisine ulaşmasına izin vermeyen insanlardaki “kötücülüğün” romanıdır… “Köpek efendi istemezdi, efendi köpeğin dünyasını yıkmasaydı eğer” diyerek zorunluluğa dönüşmüş sadakatin ikiyüzlülüğüne dikkat çeken Ambjörnsen, bu kez “köpeksi” bir insanı anlatıyor.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Duygusal Eğitim – Gustave Flaubert

1836 yılında Gustave Flaubert, 15 yaşında Trouville sahilinde, o sırada 26 yaşında olan Elisa Schlésinger ile tanıştı ve hayatı boyunca ?mesafeli bir şekilde de olsa- ona aşık kaldı. Bayan Schlésinger, Flaubert’in daha sonra kaleme alacağı Duygusal Eğitim’deki Marie Arnoux karakterinin temel ilham kaynağı oldu. 1845’te Duygusal Eğitim’in ilk taslağını bitirdi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tavandaki Kukla – Ingvar Ambjörnsen

İngvar Ambjörnsen’in Tavandaki Kukla (Dukken I Taket) adlı romanı, intikamcı bir kadının hikayesi.. Ama aynı zamanda “suç”, “ceza” ve “intikam” üzerine düşünmeye davet eden bir yeraltı kitabı.. İnsanlığın “ilkel” diye adlandırılan dönemlerde kişi sorunu kendi çözerdi. “Uygarlık”la birlikte “toplumsal sözleşmeler” yapıldı ve “ceza” verme görevini devlet üstlendi. Peki, verilen her

OKUMAK İÇİN TIKLA