Etiket: Rousseau

Rousseau’nun Toplum Sözleşmesi Bireysel Özgürlük ile Kolektif İradeyi Nasıl Dengeler?

Birey ve Toplum Arasındaki İlk Anlaşma Rousseau’nun Toplum Sözleşmesi, bireylerin doğal özgürlüklerini terk ederek toplumsal bir anlaşmaya katıldıkları bir başlangıç noktası önerir. Doğal durumda insanlar, kendi arzularına göre hareket etme özgürlüğüne sahiptir, ancak bu durum güvensizlik ve çatışma yaratır. Rousseau, bu kaotik durumdan kurtulmak için bireylerin özgür iradeleriyle bir araya

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çocuk-Ebeveyn İlişkilerinde Otorite: Rousseau’nun Doğal Eğitimi mi, Skinner’ın Davranışçılığı mı?

Çocuk-ebeveyn ilişkilerinde otorite kavramı, bireyin gelişim sürecinde belirleyici bir rol oynar. Bu bağlamda, Jean-Jacques Rousseau’nun doğal eğitim felsefesi ile B.F. Skinner’ın davranışçı yaklaşımı, otoritenin nasıl şekillendiği ve uygulandığı konusunda iki farklı perspektif sunar. Rousseau, çocuğun doğal eğilimlerine saygı duyan, özgürlüğü merkeze alan bir yaklaşımı savunurken, Skinner, davranışların çevresel uyarılarla şekillendirildiğini

OKUMAK İÇİN TIKLA

Rousseau bi gotina “Mirov azad tên dinyayê, lê li her derê di zincîran de ne” çi mebest dike?

Gotina Jean-Jacques Rousseau, “Mirov azad çêdibin, lê li her derê di zincîran de ne,” nakokiya bingehîn a felsefeya wî ya siyasî kurte dike û hevoka destpêkê ya berhema wî, Peymana Civakî (1762), ye. Li vir, Rousseau dilemaya trajîk a mirovahiyê di navbera azadiya xwezayî û koletiya civakî de tekez dike.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Rousseau, “İnsanlar özgür doğar, oysa her yerde zincire vurulmuşlardır” sözüyle neyi kastetmektedir?

Jean-Jacques Rousseau’nun “İnsanlar özgür doğar, oysa her yerde zincire vurulmuşlardır” sözü, onun siyaset felsefesinin temel çelişkisini özetler ve Toplum Sözleşmesi (1762) eserinin açılış cümlesidir. Burada Rousseau, insanlığın doğal özgürlük ile toplumsal kölelik arasındaki trajik ikilemini vurgular. 1. “Özgür Doğmak”: Doğa Durumundaki İnsan 2. “Zincire Vurulmak”: Medeniyetin Yozlaştırıcı Etkisi Rousseau, insanlığın

OKUMAK İÇİN TIKLA

Voltaire İle Rousseau

Voltaire İle Rousseau Voltaire kilisenin zorbalığına karşı mücadelede öylesine uğraşıyordu ki, ömrünün sonlarına doğru siyasal bozukluklar ve baskılarla, savaştan çekilmek zorunda kalmıştı. “Siyâset benim işim değil; insanları daha az budala ve daha çok onurlu yapmak için elimden geleni yapmaya çalıştım,” dediği bir zaman bile geldi. Siyâset felsefesinin ne kadar karmaşık

OKUMAK İÇİN TIKLA

J. J. Rousseau ve Toplum Sözleşmesi: ‘İnsan uygarlıkla yitirdiğini nasıl yeniden kazanabilir?’

Kuramsal çerçevede yazılmış olan bu yapıt uygulanamaz öngörülerle örülmüş olmakla birlikte kısa zamanda bütün dünyanın ilgisini çekti, bir süre sonra ilerlemecilerin inanç kitabı durumuna geldi. Öte yandan insan ve yurttaş haklarını öne çıkarmakla çok önemli bir işlevi yüklenirken demokrasiye uzak duruşuyla ve getirdiği “genel istem” kavrayışıyla bir yandan Fransız Devrimi’nin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Jean-Jacques Rousseau: “Bir insan özgürlüğünden vazgeçip bir efendinin kölesi nasıl olabilir?”

Madem hiçbir insanın, benzeri üstünde doğal bir yetkisi yoktur ve madem kaba güç bir hak yaratmaz, öyleyse insanlar arasında her çeşit haklı yetkenin temeli olarak, kala kala yalnız sözleşmeler kalıyor. Grotius diyor ki: “Bir insan özgürlüğünden vazgeçip bir efendinin kölesi olabiliyor da, neden bütün bir ulus kendi özgürlüğünü aktarıp bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Trajik Hissiyat Ütopik Siyaset – Jean-Jacques Rousseau’nun Edebi ve Siyasi Tahayyülü

“Hakikatin çölünde yaşamakla başa çıkamadığımız, giderek hakikat sonrasının nihilizminde kaybolduğumuz, herhangi bir ahlaki edimin ardında hınzır bir zekâ gösterisi olarak çıkar aradığımız, duygusuz ve hesapçı siyasi ve şahsi adımlarımızı ya apaçık bir zorlamayla herkesin iyisiymiş gibi sunduğumuz ya da umursamaz bir pişkinlikle kısmi çıkarımızı maksimize etmenin en insani tavır olduğunu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Toplum Sözleşmesi, Jean-Jacques Rousseau

Jean-Jacques Rousseau’nun Toplum Sözleşmesi (Du Contrat social) başlığını taşıyan çalışması, 1762 yılında Paris’te yayınlandı. Yazar bu eserinde Fransız devrimcilerinin çağrısına uyup, genel seçim hakkı olan bir cumhuriyet istemiş, yurttaşların eşitlik, özgürlük, kardeşlik haklarından yana olmuştur. Eser gerek siyaset kuramının gerekse siyaset felsefesinin klasik yapıtları arasında gösterilmektedir. Dört ayrı kitaba ayrılarak

OKUMAK İÇİN TIKLA