Etiket: Voltaire

Voltaire’in Sağduyu Silahı: Dini Dogmalara Karşı Eleştirel Bir İnceleme

Aydınlanmanın Işığında Sağduyu Voltaire’in düşünce dünyası, 18. yüzyıl Aydınlanma döneminin temel taşlarından birini oluşturur. Sağduyu, onun eserlerinde bireyin akıl yürütme yetisine dayanan bir rehber olarak öne çıkar. Dini dogmalar, genellikle sorgulanmadan kabul edilen inanç sistemleri olarak, bireyin özgür düşüncesini kısıtlayabilir. Voltaire, Candide ve Felsefi Sözlük gibi eserlerinde, dogmatik inançların bireyleri

OKUMAK İÇİN TIKLA

Pangloss’un İyimserliği ve Avrupa’nın Kaosu: Voltaire’in Candide’inde Gülünçlüğün Yansımaları

Pangloss’un İnatçı İyimserliği Pangloss, Candide’de Leibniz’in “en iyi dünya” felsefesini temsil eder; her olayın bir amacı olduğunu ve her şeyin en iyi şekilde gerçekleştiğini savunur. Bu inanç, Don Quixote’nin şövalyelik ideallerine körü körüne bağlılığına benzer bir arketip oluşturur. Pangloss, savaşlar, felaketler ve kişisel trajediler karşısında bile iyimserliğini korur; örneğin, Lizbon

OKUMAK İÇİN TIKLA

Voltaire İle Rousseau

Voltaire İle Rousseau Voltaire kilisenin zorbalığına karşı mücadelede öylesine uğraşıyordu ki, ömrünün sonlarına doğru siyasal bozukluklar ve baskılarla, savaştan çekilmek zorunda kalmıştı. “Siyâset benim işim değil; insanları daha az budala ve daha çok onurlu yapmak için elimden geleni yapmaya çalıştım,” dediği bir zaman bile geldi. Siyâset felsefesinin ne kadar karmaşık

OKUMAK İÇİN TIKLA

Zadig ya da Yazgı – Voltaire (François Marie Arouet)

1747’de yazdığı Zadig, Voltaire’in ilk felsefi romanıdır. Kitabın ikinci başlığı Yazgı olmakla birlikte, boş inançların, insani zaafların ve bunların sonucu olan ahmaklıkların eğlendirici bir yergisi olan anlatı, bu ahlaki yaklaşımın ötesinde Leibniz’in felsefesini de eleştirmekte, “önceden kurulu uyum” ve “Tanrısal inayet” anlayışının karşısına, rastlantıların belirsizliğini ve yine Leibnizci bir kavram

OKUMAK İÇİN TIKLA

Voltaire neye isyan etti?

Voltaire’in isyanı neye? Evrenin Tanrısal bir dizayna dayandığı savına yöneltilen en keskin eleştiri, evrimci bilim adarlarından de’il. onlardan çok önce yaşamış bir düşünürden, Voltaire’den gelmiştir. 1755’te bir deprem Lizbon kenti nüfusunun dörtte birini (30.000 kişiyi) yok eder. «Lizbon Depremi» diye bilinen bu doğal yıkımda ölenlerin çoğu Azizler Günü nedeniyle kilisede

OKUMAK İÇİN TIKLA

Montesquieu, Voltaire ve Despotik Devlet

Montesquieu despotik devlet kavramının yaratıcısı değilse de, kavramın somut bilgilerle geliştirilmesinde ve yayılmasında en etkili isim olmuştur. Düşünür despotik devleti diğer hükümet şekillerini de kapsayan bir bütünlük içinde şöyle tanımlamıştır: “Cumhuriyetçi hükümet bütün olarak halkın veya onun sadece bir kısmının egemen güce sahip olduğu; monarşik hükümet yalnız bir kişinin, ancak

OKUMAK İÇİN TIKLA

Voltaire – Candide. Savaşa, rasyonelleşmiş askeri düşüncelere, engizisyon yargıçlarına, kendini bilgin sanan içi boş aydınlara yapılmış bir eleştiri

Oldukça karışık ve aktarılması güçtür “Candide”in konusu. Yine de özetlemeye çalışacağım bu hikaye biraz gülünç, hatta ucuz görünebilir ilk bakışta. Ancak “Candide”in metaforik bir roman olduğu ve Voltaire’in rasyonalist felsefesini edebi bir üründe canlandırdığı unutulmamalı. Öyle ki, bu akıl almaz serüven, aynı zamanda iyimser dünya görüşüne; “herşeyin olacağına varacağına” olan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Voltaire ve Tarihsel Şüphecilik

Voltaire de Montesquieu gibi toplumlara egemen kanunları arıyordu; fakat tarihî veriler konusunda büyük bir “şüphecilik” içindeydi. Zaten en önemli eserini dostu Marquise du Chatelet’nin tarihî bilgilerin doğa bilimlerine göre ne kadar geri kaldığından şikâyeti üzerine kaleme almıştı. Ona göre 16. yüzyıla kadar gerçeklere sadık bir tarihçilik anlayışı oluşmamıştı. Bossuet gibi

OKUMAK İÇİN TIKLA