Etiket: Gece

Erebus ve Nyx’in Birliği ile Yeraltı Dünyasının Karanlık Yüzü

Evrensel Başlangıçta Karanlık ve Gece Erebus ve Nyx, Yunan mitolojisinde kaosun ilk çocukları olarak ortaya çıkar. Erebus, karanlığın kişileşmiş hali, Nyx ise geceyi temsil eder. Birlikte, evrenin ilk düzeninde temel bir rol oynarlar. Bu evlilik, kozmik bir dengeyi simgeler; karanlık ve gece, varoluşun başlangıcındaki boşluğu dolduran ilksel güçlerdir. Erebus’un soyut

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hecate’nin Antik Yunan’daki Yeri ve Tapınma Biçimleri

Kökenler ve Kimlik Hecate’nin kökenleri, antik Yunan mitolojisinde tartışmalı bir konudur. Homeros’un eserlerinde nadiren anılmasına rağmen, Hesiodos’un Theogonia’sında Hecate, Zeus tarafından onurlandırılan güçlü bir tanrıça olarak betimlenir. Titanlar soyundan gelen Hecate, gökyüzü, yeryüzü ve deniz üzerinde hükümranlık yetkisine sahip bir figür olarak tanıtılır. Bu, onun hem pre-Olimpos hem de Olimpos

OKUMAK İÇİN TIKLA

Turgut Uyar’ın Melankolik Orpheus’u ve İstanbul’un Gece Dokusu

Aşkın Orpheus’la Buluşması Turgut Uyar’ın şiirinde aşk, Orpheus mitolojisinin gölgesinde, hem yaratıcı hem de yıkıcı bir güç olarak belirir. Orpheus, mitolojide sevgilisi Eurydice’yi yitirmenin acısıyla lirini çalan, doğayı ve tanrıları bile etkileyen bir şair-müzisyendir. Uyar, bu arketipi kullanarak, aşkın insanı hem yücelten hem de yok eden doğasını vurgular. Şairin melankolisi,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Gece’nin Belirsiz Dünyasında Zaman, Mekan ve Psikolojik Gerilimin Katmanları

Bilge Karasu’nun Gece romanı, Türk edebiyatında postmodern anlatının öncü örneklerinden biri olarak, belirsiz zaman ve mekan kullanımıyla distopik bir atmosfer yaratır ve karakterlerin içsel gerilimlerini derinleştirir. Bu metin, romanın bu unsurlarını çok katmanlı bir şekilde ele alarak, zaman ve mekanın belirsizliğinin anlatıya nasıl işlediğini, distopik unsurların toplumsal ve bireysel dinamiklere

OKUMAK İÇİN TIKLA

Victor Hugo ‘dan Seçme Şiirler

Ağlamak İçin Gözden Yaş mı Akmalı? Ağlamak için gözden yaş mı akmalı? Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı? Sevmek için güzele mi bakmalı? Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı? Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır? Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı? Hırsızlık; para, mal mı çalmaktır? Saadet çalmak, hırsızlık olamaz

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Gece”nin karanlığı aydınlatsın bizleri…

Aydınlık, karanlık, gece, gündüz, işçi, insan kelimeleri kendi anlamlarına gelmez artık bu dilde. Tıpkı bugün demokrasi, barış, savaş, olağanüstü hâl, seçim, millet, irade, sokak ve gazetecinin asıl anlamlarına gelmediği gibi… Bilge Karasu’nun 1975-1976 yılları arasında yazdığı, ilk basımı 1985 yılında gerçekleştirilen ve 1991 yılında “Pegasus Edebiyat Ödülü”nü kazanan Gece romanı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Gizli Emir: Bir OHAL romanı – Ahmet Ergenç

Melih Cevdet’in Gizli Emir’i nedense bizim ‘darbe/ sıkıyönetim dönemi edebiyatı’ kanonuna pek dâhil edilmez, hâlbuki olağanüstü hal denilen şeyin tuhaf mantığını soğuk metaforlarla en iyi anlatan fikir romanlarından biri. Fikir romanı diyorum çünkü yayımlandığı zamana (1969) özgü tarihsel ve coğrafi detaylardan çok zamansız- mekânsız bir bakışla, dünyanın herhangi bir yerinde

OKUMAK İÇİN TIKLA

12 Eylül ve Darbe Anlatısı Olarak İki Roman: Mine Söğüt ?Şahbaz’ın Harikulade Yılı 1979″ ve Bilge Karasu ?Gece? – Erinç Büyükaşık

Türk edebiyatında darbe kavramsal olarak politik sonuçları kadar politik olanın bireyin iç dünyasında yarattığı gel gitlerle karşımıza çıkagelmiştir. Yazımızın belirleyeni olarak gösterebileceğimiz iki metin (Mine Söğüt’ün Şahbaz’ın Harikulade Yılı 1979 ve Bilge Karasu’nun Gece’si) her ne kadar darbe öncesi ve sonrasının toplumsal şiddet olgusunu yansıtıyor olmakla birlikte ne derece darbe

OKUMAK İÇİN TIKLA