Etiket: haziran 2016

İlaç Sektörünün Kurbanı Çocuklar

Psikiyatrik hastalıklar hızla yayılıyor. Hatta dönem dönem bazı hastalıklar moda oluyor. Depresyon, manik depresif, bipolar bozukluk, panik atak gibi hastalık adları günlük dile girdi bile. Eğer hayatınızda bir çocuk varsa dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, disleksi, öğrenme güçlüğü, otizm gibi tanıların da ne kadar yaygınlaştığını fark edersiniz. Peki bu sorunlar

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çimen Yaprakları – Walt Whitman

Çimen Yaprakları, Amerikan edebiyatının yapıtaşlarından biridir. Whitman, bu ölümsüz eserinde işçilerin, kadınların, kölelerin, sıradan insanların hikâyelerini destansı bir anlatıya dönüştürmüş, eşitlikçi fikirlerini şiire yansıtarak döneminin edebiyat anlayışında büyük bir kırılma yaratmıştır. Çimen Yaprakları’nın her dizesinden fışkıran coşku, umut ve esrime, iyi ve güzel olana varma umudunu taze tutuyor. Whitman, çağlardan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Supra: Bir Parçacık Sonsuzluk – Taner Güler

Bir parçacık mutluluk için hayalleri değil bir teorisi vardı fizikçi Şafak’ın. Ancak bu teoriyi hayata geçirecek teknoloji bugün için yoktu. Geleceğe havale edilen çözüm geçmişten gelebilir miydi? İnşa edilen kozmik makine Şafak’ın sadece düşüncelerini alt üst etmekle kalmayacak, hayatını da sonsuza kadar değiştirecektir. O artık, hiçbir yere ait olmayan bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Arthur Schopenhauer : Bir Filozofun Huzurunda – Söyleşiler, Portreler, Şiirler

Arthur Schopenhauer: Bir Filozofun Huzurunda, Schopenhauer’in aşk, evlilik, toplum, akademi, arkadaşlık, tarih ve insanlığa dair fikirlerini tutkulu biçimde ortaya koyduğu söyleşilerden oluşuyor. Yolu; kendisine ve eserlerine karşı sürdürülen sessizlik politikasını bir komplo olarak değerlendiren, karşısındakilerin kişisel duygularına aldırış etmeyen, her şeye ve herkese karşı argüman üreten, hırslı, kibirli, sivri dilli

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bok Yoluna Gitmek – Erich Kästner

“Çöküş ve ahlaki çürümeye karşı, devlet ve ailede namus ve disiplin için; Heinrich Mann, Ernst Glaeser ve Erich Kästner´in yazdıklarını ateşe veriyorum.” 10 Mayıs 1933’de Berlin Opera Meydanı bu sözlerle yankılanırken, Kästner kenarda, kitaplarının genç Naziler tarafından yakılışını izliyordu. Kästner‘i faşist histerinin hedef tahtasına oturtan eserlerinin arasında Bok Yoluna Gitmek

OKUMAK İÇİN TIKLA

İsyanın Ve Umudun Dip Dalgası : Günümüz Türkiye’sinden Politik Ekoloji Tartışmaları

Alamet-i kıyamet değil, ekolojik felaket! “Emperyalizm doğası gereği saldırgandır” sözünü bilmeyen pek yoktur. Sermayenin küreselleşmesiyle birlikte bu politik önermenin son yıllarda ve büyük bir hızla hangi türden olumsuz değişimlere yol açtığını ise yaşayarak gördük. Kentsel dönüşüm, HES, termik santral ya da altın madeni adı altında topraklarımız, evlerimiz, akarsularımız, ormanlarımız sermayenin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sınırlar Arasında: İnsanlık Dramından İnsanlık Sınavına

Suriye’de dış güçlerin de dâhil olduğu savaş başladığından bu yana zorunlu olarak Türkiye’ye göç eden, zorlu yollardan geçerek ulaştıkları sınırda, sıcağın altında saatlerce aç susuz bekleyen, kendilerine gösterilen kamplarda ve ülkenin dört bir yanında yaşamlarını sürdürmeye çalışırken kimi zaman güvenlik gerekçesiyle, kimi zaman ısınmak amacıyla verilen elektrik sobasının neden olduğu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Din İman Masa Kasa – Özdemir İnce

“Arkalarına İslamı aldılar, aksırıncaya, tıksırıncaya kadar, çatlayıncaya kadar yiyecekler. Mafya yasası gereği sonra amip gibi bölünüp birbirlerini yiyecekler ve birlikte çürüyecekler. Cumhuriyet düzeni, bu insanların ayağında dar bir ayakkabı gibi, üzerlerinde dar bir elbise gibi. Laik cumhuriyet düzeninde bir İslami düzende yaşarmış gibi yaşamak istiyorlar. Bu mümkün değil. AKP iktidarı,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kanserden Korkma Modası Geçmiş Tedaviden Kork – İlhami Güneral

Kanser sadece bir hastalık. Fakat her yıl milyonlarca insan kanser dolayısıyla ölüyor. Bu yüzden ölümcül bir hastalık olarak biliniyor ve çoğu kez ölümle eş tutuluyor. Oysa bu “gerçek” tam anlamıyla bir yanılsama, hatta “bilimsel” bir yalan. Kanser ölümcül ancak kolayca tedavi edilebiliyor. Çünkü kanser bir bağışıklık sistemi hastalığı. Tersinden söylersek

OKUMAK İÇİN TIKLA

Vazoya Bir Gül Düştü – İlker Özünlü

Doğal olan özgürlüktür. Çamların arasında bir görünüp bir kaybolmaktır varoluş. Her yerde var olabilmek için bir yerde kaybolmak. Kaybolmayı hepimiz gibi doğuştan edinmiş ancak bizim gibi unutmayıp bilince çıkarmış köylü bir kız çocuğu… Belki de ondan daha özgür olan, gittikleri her yerde başıboşlukları gıpta edilen ve tam da bu yüzden

OKUMAK İÇİN TIKLA

Serseri – İlker Özünlü

Çocukluktan gençliğe adım atan Selim, hayatı tanıma yolculuğunun bu ilk adımında toplumun sınırlarına çarpacaktır. Her şey onun için önceden belirlenmiştir. Büyümenin, birey olmanın toplumsal kalıplarına uymaya çağrılır; ilk olarak ailesi tarafından. Okul duvarlarının eğitim hapishanesini koruyup kolladığını görecek, cinselliğin toplumsal cenderenin dikenli telleri olduğunu deneyimleyecektir.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kendi kafasına sığamayan “Karaduygun” – Sema Kaygusuz

“Karaduygun, kendi kafasına sığamayandır. Düşüncenin yüzyıllar içinde tamamlandığının bilinciyle zamanın kör kuyularına dalmayı göze alır. Dünyaya alışamaz, tahammül edemez, dünyevileşemez. Öç duygusu olmadan dehşete kapılır, iğrenmeden yadırgar, hamasete kanmaz, için için bağışlasa da aynı döngü tekrarlanmasın diye affedemez, sürekli anımsar, anımsadığı için uyuyamaz, uykusuzluk yüzünden unutamaz. Güzelliği bir lütuf gibi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Türkiye’de Anayasalar – Taha Parla

Parlamenter sistemden uzaklaşarak siyasi gücün tümüyle tek-adamda toplandığı bugünkü gidişatın temeli Taha Parla’ya göre 1982, hatta bazı yönleriyle 1961 Anayasası’nın ve bunlarda yapılmış muhtelif sahte “demokratik” değişikliğin yasama ve yargıyı zayıflatma, “yürütme”nin üstünlüğünü artırma, pekiştirme yönündeki eğiliminde yatmaktadır. Oysa sanılanın aksine “en kötü parlamenter sistem bile en iyi başkanlıktan daha

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ölümün Aynası – Miguel de Unamuno

İspanyolların ünlü ‘98 kuşağının önde gelen ismi, usta yazar Miguel de Unamuno’nun “Ölümün Aynası” adlı öykü kitabı ilk kez Türkçe’de…“İyi bir öyküde en önemli şey durumlar ve geçişlerdir. Özellikle de bu sonuncusu. Geçişler, ah! Bu konuya dair, ünlü melodram yazarı D’Ennery şöyle diyordu: “Bir dramada (drama demek öykü demektir), önemli

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ekmek Yoksa Abur Cubur Yesinler : Kapitalizm açlığı ve obeziteyi nasıl yarattı?

Fransız Devrimi’nden bir süre önce, Kraliçe Marie Antoinette, halkın yiyecek ekmeği olmadığı söylendiğinde şöyle demişti: “Ekmek yoksa pasta yesinler.” Bugün, Marie Antoinette’in yerini dev gıda şirketleri ve onların etkisi altındaki devletler almış bulunuyor. Dünya nüfusunun dörtte biri “fazla kilolarıyla” savaşırken diğer dörtte biri açlıkla boğuşuyor. Yani dünya nüfusun yarısı kötü

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ali Nesin: Matematik Köyü’nün Delisi – Aslıhan Lodi

“Babam hep masallar anlatırdı. O kadar güzel anlatırdı ki… Aynı masalı kırk defa dinlemekten sıkılmazdık. Babamdan dinleyince, en basit konunun bile büyüsüne kapılırdınız. Ama çok zamanı yoktu; hep para kazanmak zorundaydı, çalışmalıydı, sürekli de çalışıyordu zaten. Geceleri ona yalvarırdık ‘Bize masal anlat’ diye, dayanamaz anlatırdı.” “Hayatımda kendimi yanında en rahat

OKUMAK İÇİN TIKLA

Neruda’nın Postacısı – Antonio Skarmeta “bu kitabı yazmak on dört yılımı aldı”

ÖNSÖZ O zamanlar beşinci sınıf bir gazetenin kültür sayfasında redaktör olarak çalışıyordum. Bulunduğum bölüm, yazı işleri müdürünün sanat anlayışına göre yönlendiriliyordu; sanat çevresindeki dostluklarıyla böbürlenen bu adam, uçuk kaçık kumpanyaların yıldızlarıyla söyleşiler yapmak, dedektif eskilerinin yazdığı kitaplara eleştiriler kaleme almak, gezici sirkler hakkında haberler yapmak ya da mahalledeki çocuklardan herhangi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Şeyh Bedreddin Uzun İnce Bir Yol “Ey gerçeğin yolcusu umudunu kesme!”

BAŞLARKEN Şeyh Bedreddin kimdi? Alim miydi, mutasavvıf mıydı, hain bir isyancı mıydı? Gözü Osmanlı tahtında bir Selçuklu soylusu muydu? Zındık ve mülhit bir sapkın mıydı? Osmanlı Devleti’nde kazasker, ordunun yüksek hâkimi ve devletin şeyhülislamı olarak padişah iradesine isyan etmiş bir hain miydi? 15. yüzyılda, Osmanlılara karşı ilk büyük ekonomik, sosyal,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Suçlu Kim ? – Aleksandr Ivanoviç Herzen

” Siyasi hürriyetten yoksun bir halk için edebiyat, öfkesinin ve vicdanının çığlıklarını duyacağı biricik kürsüdür.” Herzen Klasik Rus edebiyatının başyapıtları arasında yer alan Suçlu Kim?, Rus edebiyat tarihinde, saf anlamda ilk “toplumsal” roman olarak değerlendirilmektedir. Ünlü eleştirmen Belinski, romanı, çağdaş Rus yaşamını toplumsal ve psikolojik açıdan ele alması bakımından çok önemli

OKUMAK İÇİN TIKLA

Foucault – Öznenin Yitiminden Yeniden Doğuşuna – Eric Paras

“Bu kitabın amacı, uygulama tarihi olarak yürütülen bir düşünsel tarih sunmaktır: Başka bir ifadeyle yöntemleri, gereçleri, kavramları ve retorik yöntemlerini tahlil ederek, yani felsefi pratiğini analize tabi tutarak, Foucault’nun öznellik anlayışının geçirdiği şaşırtıcı evrimi çözümlemektir. Görüleceği üzere bu amacın taşıdığı zorluk, Foucault’nun düşünsel serüveninin hiçbir zaman aynı yerde durmayan bir

OKUMAK İÇİN TIKLA