Etiket: Mehmet Atılgan

Yusuf Atılgan’ın oğlu Mehmet Atılgan, babasının neler izlediğini ve neler okuduğunu anlatıyor

Seçil İpek: Neler izler neler okurdu o dönem, özellikle aklınızda kalan bir şeyler var mı? Mehmet Atılgan: Sinemaya çok düşkün olduğu birçok yerde yazılmıştır zaten. O zamanlar adı Sinema Günleri olan İstanbul Film Festivali’ni her yıl takip ederdi. 60’lar- 70’ler ABD otör yönetmenlerini çok severdi özellikle. Sam Peckinpah, Alan Pakula,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yusuf Atılgan’ın oğlu Mehmet Atılgan, babasının cezaevi sürecinin sonrasını anlatıyor

Cezaevi sürecine gelirsek o zaman, 1944 yılında 10 aylık bir mahkûmiyeti söz konusu. Bu, hayatındaki dönüm noktalarından biri diyebiliriz. 10 aylık cezaevi süreci, öğretmenlik hakkının elinden alınması ve köye dönüşü… Sonrası için hep, “solcularla olan bağını kesmişti” diye yazılıp çizildi örneğin. O günlerin etkileri nasıldı üzerinde? O dönemini pek bilmesem

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yusuf Atılgan’ın oğlu Mehmet Atılgan’ın babasını bir okur olarak değerlendirmesi

Bir okur olarak, yazar Yusuf Atılgan’la tanışma deneyiminiz nasıldı? Ben Aylak Adam’ı 15 yaşında okudum. Lise birin yazıydı. Her yazar çocuğunda böyle bir şey var mıdır bilmiyorum, çok da gencim sonuçta ve kitabı okumaya başlarken, “ne yani babam yazdı diye sevmek zorunda mıyım” hissim vardı. Sonra çok beğendim Aylak Adam’ı.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yusuf Atılgan’ın oğlu Mehmet Atılgan babasını nasıl hatırlıyor?

Babanızı kaybettiğinizde henüz 10 yaşındaydınız. Sizde kalan anısı nasıl Yusuf Atılgan’ın? Nasıl hatırlıyorsunuz babanızı? Sonuçta çocuktum elbette. Herhangi bir eserini de okumuş değildim o zaman. Gerçi “Ekmek Elden Süt Memeden”i okumuştum ama o kadar. Gündelik hayatında nasıl biriydi diye sorarsanız, bana karşı çok sevgi dolu, şefkatli, ilgili bir babaydı. Annem

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yusuf Atılgan’ın Futbola İlgisi – Oğlu Mehmet Atılgan anlatıyor

Seçil İpek: Futbola olan ilgisinden bahseder misiniz biraz? Mehmet Atılgan: 1939 yılında 18 yaşındayken üniversite eğitimi için Manisa’dan İstanbul’a geliyor. Beyazıt’ta bulunan İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türkoloji bölümü binası 1942 yılında yanınca, eğitime geçici olarak Beşiktaş’ta Resim ve Heykel Müzesi’nin de bulunduğu Dolmabahçe Sarayı’nın Veliaht Dairesi’nde devam eder. Atılgan ve

OKUMAK İÇİN TIKLA