Etiket: Çocukluğun Soğuk Geceleri

Füsun Akatlı: Tezer Özlü’nün Çocukluğun Soğuk Geceleri, duygu düzeniyle ve bütün incelikleriyle özgün bir kitap

“En baştan gireyim kitaba: Bu bir roman mı? Ve hemen olduğu yerde bırakayım soruyu: ‘Roman nedir?’in tartışılması Çocukluğun Soğuk Geceleri”ni ısıtmaz. Tutalım ki roman değil de anlatı, herhangi bir yazınsal metindir elimizdeki, fark etmez. (…) Bence, Çocukluğun Soğuk Geceleri bu güç işi, güç yaşanmış bir yaşantılar öbeğini yazınsallık dışına taşmaksızın

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çocukluğun Soğuk Geceleri’nden Kadın Cinayetlerinin Karanlığına… Tezer Özlü

Yaşam-ölüm, varlık-yokluk, hiçlik-benlik, anlam-anlamsızlık, gitmek-kalmak kavramları zihnimde birbiriyle cebelleşiyor. Ben kimim? Yaşamın anlamı nedir? Neden birilerinin dayattığı kurallar hayatımızı belirliyor? Kendi kaidelerimiz bu hayatı kucaklamaya ve yaşamaya neden yeterli olmuyor? Böyle varoluşsal soruların altında ezildikçe imdadıma Tezer Özlü yetişiyor.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Beklenmedik bir durakta inen yolcu: Tezer Özlü

Yazmak benim için salt yaratmadır. Öykü olsun, roman olsun, bütün anlatılar, eleştirel bir deyimlemeye uygun olarak “kurmaca”dır salt. Yaşamla yazmayı karıştıranlarla da pek aram iyi değildir. Ne var ki, bu yaklaşımımı tepetaklak eden yazarlar da var. Özellikle Amerikan şiirinin bir bölümüne alabildiğine egemen olmuş “Günah Çıkaran Şairler”, “İtiraf Eden Şairler”

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tezer Özlü: Kendi çizgisinden hiçbir zaman uzaklaşmayan bir kadın

“Dünya da herkesi sevebilirsin ancak herkesi kucaklayamazsın. Bu yüzden insan en yakınındakini kucaklar. Ben de kızımı kucakladım. O da uyuyor.” Tezer Özlü Çocukluğun Soğuk Geceleri adlı roman, küçük yaşlarda yaşanılan buhranların, aile problemlerinin, okul yıllarının, arkadaşlıkların ve hayatı sorgulamasıyla başlayan bir maceranın; evlilikte bulmak istediği sevgiyi bir türlü bulamayıp, umut yolculuğuna

OKUMAK İÇİN TIKLA

Aziz Nesin’in Tezer Özlü’nün Çocukluğun Soğuk Geceleri üzerine düşünceleri

“Müthiş bişey! İçten, gerçek, özyaşam ve anı. Ne var ki roman değil. Çünkü olaylara, dünyaya, çevresine, herşeye salt kendi eleştirel bakışıyla bakıyor. Ya anne, ya baba, ya ağabey?.. Aynı olaylar, aynı konular üstünde onlar neler düşünüyorlar? Onların bakışıyla verilseydi küçük kızın yaşadığı dünya, o zaman Özyaşam anlayışından çıkıp roman —daha

OKUMAK İÇİN TIKLA