Etiket: Kıymet CEVİZ

Bi ‘Bakele’

“BAKELE”, bi’bakayım hele deyip, iki yüz sayfayı yek nefeste okutan bir Sezgin Kaymaz kitabı. April Yayıncılık tarafından çıkarılan kitabı Bakele ile okurunun karşısına yalın haliyle çıkıyor yine, hep olduğu gibi. Sezgin Kaymaz okuru çözmüş; müdavim okurları da onun dilini çözmüş. Muhabbet zaten hazırda kurulu, buyur etmiyor, zira o hikayelerin aşikarı,

OKUMAK İÇİN TIKLA

‘Acının tarihi yazılacaksa eğer…’

“Ya ölümüne tevekkül ya ölümüne başkaldırıdır işçinin seçeneği.” 1965 madenci direnişinin öyküsünü bir madencinin kaleminden okuyoruz, kitabın ismi “Kömür Tutuşunca”. Erol Çatma, Zonguldak Ereğli Kömür İşletmesinde yıllarca emek işçiliği yapmış biridir, aşinasıdır kömürün karasına. “1965 yılının Mart ayında, Zonguldak kömür havzasında büyük ve şiddetli bir madenci isyanı yaşanır.” Direnişin öyküsünü

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nekropolis Gezgini: Halil Turhanlı

Tuhaf adamların tuhaf yaşam öyküleri, belki unutulmasın diye, yeraltından işte böylesine deli dolu adamlar geldi geçti demek için belki de Turhanlı es veriyor, durup birazda öykülerine kulak verelim diye. Nekropolis sakinlerinden Roky Erickson, Jimmy Gordon gibi muhalif, aykırı müzik icra edenlerin çılgınlıklarını anlatıyor, ?Tuhaf Günler Peşimizde? adlı kitabında. ?Meleklerin Düştüğü

OKUMAK İÇİN TIKLA

Limon Yağmuru tutulması

?Sonra, ben o limon ağacına çıktım. Komşu çocukları, minik kanatlarıyla doluştular dallarına. Ağacı tutup sarstığımda bir limon yağmuru yağdı. (…) Her şeye rağmen yağdı. (?)? Öyküleriyle de öyle sarsıyor sonra limon yağmuru başlıyor. Tutuluyoruz. Genç yazar Emrah Öztürk?ün, ilk kitabı ?Limon Yağmuru? tutulur mu tutulmaz mı bilinmez ama biz o

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tekinsiz ormanlarda dolaşan bir anlatıcı Hande Koçak ile söyleşi

Hande Koçak ile Yapı Kredi Yayınlarından çıkan, ?Uyanmadan Önce Gezegen? kitabı hakkında konuştuk. Koçak, yazarken de rüya gördüğünü söylüyor, uyanmadan önce gezegene bakıp, kendisini ormana çağıran Estés gibi ormanın yolunu tutuyor ama asla yalnız değildir zira şöyle demektedir: ?Kafka?ya giderken Scherzenschloss?u, Dostoyevski?ye giderken bir yaratığı, Blanchot?ya giderken Anne?ı, Bernhard?a giderken

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kahire sokakları

Mısır?ın sokakları edebiyatın içinden geçiyor sanki. Necip Mahfuz?u okurken, dünya sokaklardan ibaret diye düşünüyorsunuz zira. Öyle ki Mahfuz civar sokaklardan öteye pek gidememiş bir yazar. Kahire sokaklarında dolaştırır sizi, çünkü sığındığı o sokaklardan, o evlerden dışarıya taşar yaşam öyküleri. Mısır?ın yeni kuşak edebiyatçılarından olan Kahire doğumlu Muhammed Salah El-Azab?ın ?Kötü

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hayalname?nin Gizemi

?Dünya hayatı bir yanılsamadır, rüyadır. Zaman anca burada işler. Bu hayata özgü olan zamanı yitirmeden, yani vaden dolmadan, rüyadan uyanmalısın.? Genç Yazar Harun Candan?ın yazdığı Hayalname, İletişim Yayınlarından çıktı. Kitabının son sayfalarında yer alan bu alıntı aslında bir son değil, yeni bir başlangıç idi rüyadan uyananlar için. Sanıldığı gibi basit

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tuvale nakşedilen edebiyat

Kalemi sözcüklere ve çizgilere değen İzzet Ziya Bey?in, Meşrutiyet dönemine ait çalışmalarını ve dönemin çeşitli gazete ve mecmualarında çıkan resimlerini bulabileceğiniz bu resim albümde yer alan eserleriyle döneminin saygın sanatkarları arasında yer almaktadır. Bahriye Çeri tarafından resimleri derlenen ve Ali Birinci?nin ise hayatını kaleme aldığı ?Edebiyatı Tuvalle Buluşturan Ressam?, ?İzzet

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Aşkın Metafiziği: Aşka ve Kadınlara Dair” – Kıymet Ceviz

Dikkat Uzun Bir Yazıdır ! Karamsar Arthur, 1788-1860 yılları arasında yaşamış Alman filozoftur. Felsefe tarihinin, “iradesini öldüren” filozofu olarak da bilinir. Ona göre; “Aklın denetiminde olmayan bu irade, insanları parmağında oynatıyor ve geçici tatminlerle ve ulaşılamayan hayallerle, insanı hiçbir zaman dışına çıkamayacağı bir bıkkınlık ve acı döngüsüne sokuyordu.” Kurtuluşun tek

OKUMAK İÇİN TIKLA

İktidarsız Bir Ütopya

Muktedir; devlette, okulda, işte, sokakta, evde ve de her yerdeyken, iktidarsız soluk alabileceğin tek bir mecra kalmamışken, iktidarın olmadığı sanat elindeki tek kaledir. Ruh çekilmiştir bedenden yavaş yavaş? Makineleşme cennetinin ruhsuz cemiyetine adapte olmak üzereyken, bedenin çürümeye yüz tutmuş iliklerine kadar sömürülüyorken tam da kurumuş ölüyorken; dinlediğin protest müzik,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sınırın berisinde bitmeyen kavga

Dünyanın kavgaya tutulduğu o kanlı dönemlerde baskı, zulüm, açlık ve kıtlık ve de o tükenmez çatışmaların yaşandığı o yıllar anlatılır; sürgünlerle, göçlerle geçen bir yaşam… Kuzeyden Geldiler, Eşref Ayaz?ın doğduğu topraklarda nüvelenir ve başkaldırır hem kök salan feodaliteye, ağalara, beylere hem de o çatışma ortamından yararlanmak isteyen güçlere… Osmanlı?nın son

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çocuklara düş çizen sihirli kalem

Çocuklar için yazdığı ?Sudanya Gezegeni? adlı kitabı hakkında söyleştik Halime Yıldız ile. Çocukluğunu ?ses, koku ve sözcükler? ekseninde paylaştı bizimle. Göçle birlikte değişen hayatı, eski zamanı hüzünle yad ettirse de kendisine, çocukluğunu tarif ettiği o kokuyu duyumsamasına engel olmamış hiç ve böylece biriktirebilmiş düşlerini çocuklar için heybesinde? Annesinin masallarıyla büyümüş

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Şey”lerin Kitabı

Şeyin hikayesi mi olurmuş demeyin, oluyormuş işte. Tuncer Erdem öyle yapmış, kavramlara isim vermeyi bırakmış ve bu hikayenin adı da dahil bütün her şeyi “şeyleştirmiş”. Yazar Tuncer Erdem, Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan, “bak, gene o şey” adlı öykü kitabında tuhaf bir öykü anlatıyor bizlere. Tuhaf diyorum çünkü; nesnelerin ve kavramların

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sevda Kuşun Kanadında*

“Sevda kuşun kanadında, ürkütürsen tutamazsın ökse ile sapanla vurursun da saramazsın.* (Cem Karaca) Kanadı kırılan kuşlara benzeyen kadınlar var bu hikâyelerde, ürkek kuşlar gibi telaşlı ve yalnız. “Özgür bir kadın olmanın çelişkili yalnızlık duygusundan” kendini uzak tutan kadınların mücadelesi; özgür düşünen kadınların kazanımları, kaybedişleri ama pes etmeyişleri sonucunda; serde yalnızlık

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hakikat mi? – “Hayat Bir Kere!”

“Atın ite, kuşun kurda sevdalandığı bu çağın bir romanı hiçliğinde: ‘Hayat bir kere!’.” Özen Yula, Everest Yayınları’ndan çıkan “Hayat Bir Kere” adlı romanında; Mezopotamya tarihinin en eski anlatısı olan, Uruk kralı Gılgamış’ın efsanesini, zamandan ve mekândan azade olarak yeniden işliyor. Modern çağda ölümsüzlük ve bilgelik arayışı ile birlikte çeşitli mitolojik

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bir fasit dairedir zulüm

“Ne yüzler ne insanlar gelir geçer de bir zulüm kalır yeryüzünde. Bir fasit dairedir zulüm, kuyruğunu yutmuş yılan… Döner döner tekrarlanır, döner döner tekrarlanır, döner…” Baki olan zulmün kendisidir; insanın insana, hayvana, tabiata zulmü bitmez. Zalimler, diktatörler, zorbalar gelir geçer de zulüm, yer ile gök arasında mıh gibi çakılı kalır.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kıymet Ceviz

Yazarın Yazıları Zümrüt Kelebeği’nin kısa öyküsü Hâlâ Gılgamış’ın içindeyiz – Selim Temo ile söyleşi Nekropolis Gezgini: Halil Turhanlı Limon Yağmuru tutulması Kahire sokakları Hayalname?nin Gizemi Tuvale nakşedilen edebiyat ?Quo Vadis?? şiire… ?Aşkın Metafiziği: Aşka ve Kadınlara Dair? İktidarsız Bir Ütopya ?Benim yara izlerimle kaplısın, baobab? Sınırın berisinde bitmeyen kavga Çocuklara

OKUMAK İÇİN TIKLA