Etiket: Anton Pavloviç Çehov

Çehov’un Mujikler isimli öyküsü; köylülerin dertlerini, hayallerini, isteklerini, iyiliklerini, kötülüklerini, birbirleriyle olan ilişkilerini masaya yatırıyor.

“Sefil, yoksul bir aileydi bu.” Öykü dendiğinde edebiyat tarihinde ilk akla gelen isimlerden biri olan Anton Pavloviç Çehov, 1860’da Rusya’da doğdu. Tıp mezunu olan ve doktorluk yapan Çehov’un edebiyata olan yoğun ilgisi, onu bu alanda üretim yapmaya itti ve hayatı boyunca bu uğraşını sürdürdü. Eserleriyle Rus edebiyatını zirveye taşıyan isimlerden

OKUMAK İÇİN TIKLA

Oğlanlar adlı öykü- Anton Pavloviç Çehov

“Volodya geldi!” diye bağırdı biri avluda. “Volodeçka geldiii!” diye feryadı bastı yemek odasına koşarak giren Natalya. “Ah, Tanrım!” Volodya’larının her an gelmesini bekleyen Korolyov ailesi pencerelere atıldı. Geniş bir kızak duruyordu evin önünde, üç beyaz attan yoğun bir buhar yükseliyordu. Kızak boştu, çünkü Volodya sofaya girmişti bile; üşümüş, kırmızı parmaklarıyla

OKUMAK İÇİN TIKLA

Beyaz Alın – Anton Pavloviç Çehov

Karnı acıkan dişi kurt avlanmak üzere yerinden kalktı. Üç yavrusu, koyun koyuna girmiş, birbirlerini ısıtarak derin bir şekilde uyuyorlardı. Dişi kurt onları yaladı ve yoluna gitti. Bahar gelmişti, aylardan marttı, fakat ağaçlar hâlâ aralık ayındaki gibi soğuktan çatırdıyordu; öyle ki, dilini dışarı çıkarsan, ısırılmış gibi sızlardı. Dişi kurdun sağlığı zayıftı,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çocuklar – Anton Pavloviç Çehov

Babaları, anneleri ve Nadya teyzeleri evde yok. Ufak, gri bir ata binen o yaşlı subayın yanına, vaftiz törenine gittiler. Onların dönüşünü bekleyen Grişa, Anya, Alyoşa, Sonya ve aşçının oğlu Andrey, yemek odasındaki masanın başına geçmiş, tombala oynuyorlar. Doğruyu söylemek gerekirse, şimdiye kadar çoktan uyumaları gerekirdi; ama vaftiz edilen küçük çocuğu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Telaş – Anton Pavloviç Çehov

Okulunu yeni bitirmiş enstitülü kız Maşenka Pavletskaya, bir gezintinin ardından, mürebbiyeliklerini yaptığı Kuşkin’lerin evine döndüğünde, olağanüstü bir telaşla karşılaştı. Kendisine kapıyı açan kapıcı Mihaylo endişeliydi, yengeç gibi kızarmıştı. Yukarıdan gürültüler geliyordu. “Ev sahibesi bir nöbet geçirdi herhalde…” diye düşündü Maşenka, “ya da kocasıyla tartıştı…” Sofada ve koridorda oda hizmetçilerine rastladı.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sevinç – Anton Pavloviç Çehov

Saat, gecenin ikisiydi. Saçı başı karmakarışık, heyecanlı Mitya Kuldarov, anne babasının evine adeta uçarak girdi ve hızla bütün odaları dolaştı. Anne babası yatmışlardı. Kız kardeşi, yatağının içinde uzanmış, bir romanın son sayfasını okuyordu. Liseli erkek kardeşleri de uykudaydılar. “Nereden böyle?” diye sordular annesiyle babası. “Neyin var senin?” “Ah, hiç sormayın!

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bukalemun – Anton Pavloviç Çehov

Pazar meydanından, sırtında yeni paltosu, elinde küçük bohçası ile polis müfettişi Oçumelov[5] geçiyor. Haczedilmiş bektaşi üzümü ile tepeleme dolu bir kalbur taşıyan zabıta memuru da peşinden gidiyor. Ortalık sessiz… Meydanda in cin top oynuyor… Dükkân ve meyhanelerin aralık kapıları, aç ağızlar gibi yılgın bakıyorlar dünyaya; dilenciler bile gezinmiyor çevrelerinde. “Isırırsın

OKUMAK İÇİN TIKLA

Suikastçı – Anton Pavloviç Çehov

Sorgu yargıcının önünde ufak tefek, fevkalade zayıf bir köylü, ev yapımı alacalı kumaştan gömleği, yamalı şalvarı içinde dikiliyor. Kılla kaplı, çiçekbozuğu yüzü ve gür, sarkık kaşlarının altından güçlükle seçilen gözlerinde somurtkan bir sertlik ifadesi var. Epeydir taranmamış olduğu anlaşılan saçları, başının üzerinde koca bir şapka gibi duruyor, sertliğini daha da

OKUMAK İÇİN TIKLA

Şehir Dışında Bir Gün (Bir Olay) – Anton Pavloviç Çehov

Saat sabahın dokuzu. Karanlık kurşuni bir kütle güneşe doğru kayıyor. Kırmızı zikzaklar halinde şimşekler çakıyor üzerinde, bir orada bir burada. Uzak gök gürültüleri işitiliyor. Ilık bir rüzgâr otların üzerinde geziniyor, ağaçları eğiyor, toz kaldırıyor. Az sonra mayıs yağmuru çiseleyecek, ardından da gerçek bir fırtına başlayacak. Altı yaşındaki yoksul kız Fekla

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kötü Yürekli Çocuk – Anton Pavloviç Çehov

Hoş görünümlü genç adam İvan İvanıç Lapkin ve kalkık burunlu genç kız Anna Sergeyevna Zamblitskaya, dik kıyıdan aşağı inip bir sıraya oturdular. Sıra, tam suyun yanında, genç söğütlüğün gür çalıları arasındaydı. Müthiş bir yer! Buraya oturduysanız, bütün dünyadan saklandınız demektir; balıklar ve suyun yüzünde şimşekler çizen su örümcekleri görebilir sizi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Şaka – Anton Pavloviç Çehov

Aydınlık bir kış ikindisi… Şiddetli ayaz var; koluma giren Nadenka’nın bukleleri ve üst dudağının üzerindeki tüyler gümüş rengi kırç[1] ile örtülüyor. Yüksek bir dağın üzerinde duruyoruz. Güneşin, ayna diye kendisini seyrettiği meyilli bir düzlük ayaklarımızın dibinden başlayıp aşağı dek uzanıyor. Yanımızda, parlak kırmızı kalın bir kumaşla kaplı küçük bir kızak

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kunduracı ile İblis Öyküler – Anton Pavloviç Çehov

Severny Vestnik, Petersburgkaya Gazeta, Novoye Vremya gibi dönemin ünlü edebiyat dergilerinde 1888-1889 yıllarında yayımlanan öykülerinde Anton Çehov henüz otuzuna varmadan anlatı sanatında bir virtüoz olduğunu ispat eder. Erken gençlik dönemi öykülerindeki keskin gözlem ve dikkat yetisini Kunduracı ile İblis’te külyutmaz bir mizah duygusuyla birleştiren Çehov, sıradan görünen durumlardaki bit yeniklerine

OKUMAK İÇİN TIKLA

Anton Pavloviç Çehov, Sıradan Dünyanın Sıradışı Yazarı – Ahmet Ümit

Birkaç yıldır ülkemiz yazın alanında sevindirici gelişmeler yaşanıyor. Ardı ardına açılan yayınevleri, sayıları her geçen gün artan kitabevleri, özenle basılan ürünler kitaba duyulan ilginin arttığını gösteriyor. Okur sayısı henüz özlenen düzeyin çok çok altında olsa da, bütün bu gelişmeler olumlu bir sürecin başladığına işaret ediyor. Yazın dünyasındaki hareketlilik yazarlarımızın bilimkurgudan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çehov’un Öykücülüğü Üzerine – Erdal Öz

Tam adıyla söyleyeyim: Anton Pavloviç Çehov’la lise son sınıfta tanıştım. Istanbul Hukuk Fakültesi birinci sınıf öğrencisiyken tam bir Çehov tutkunuydum. Türkiye’de ilk Çehov öykülerini, dergilerde, Servet Lünel, Erol Güney ve Oğuz Peltek’in yaptıkları çevirilerle tanımıştım. Dergilerde, özellikle de Varlık dergisinde sık sık bu kişilerin çevirdiği Çehov öyküleri yayımlanıyordu. Sonra kitap

OKUMAK İÇİN TIKLA

Eserleriyle Çarlık Rusya’sını bir doktorun hastalığı teşhis etmesi gibi anlatan yazar, Anton Pavloviç Çehov

“Sanırım Anton Çehov’la karşılaşan herkes, içinde ister istemez daha yalın, daha doğru, daha kendisi olma isteği duyardı… Çehov hayatı boyunca hep kendi ruhsal bütünlüğü içinde yaşadı; her zaman kendisi olmayı, iç özgürlünü korumayı başardı. Başkalarının özellikle de daha kaba insanların Anton Çehov’dan beklediklerine hiç aldırmadı… Bu güzel yalınlığın içinde, kendisi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Uyuyabilmek – Anton Pavloviç Çehov

Gece, on üç yaşında bulunan dadı Varka çocuğun beşiğini sallıyor ve ancak işitilir bir sesle mırıldanıyor: Uyusun yavrum ninni! Büyüsün yavrum ninni? Mukaddes suret’in önünde yeşil bir kandil yanıyor. Odanın bir köşesinden öbür köşesine bir ip geçirilmiş. Üzerine, birçok çocuk bezleriyle büyük siyah pantolonlar asılmış. Kandilden döşemeye büyük, yeşil bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Vişne Bahçesi – Anton Pavloviç Çehov

Vişne Bahçesi (Vişnevıy sad) oyunu Anton Pavloviç Çehov?un 1886 yılında yazdığı son ve en büyük oyunudur. Vişne bahçesi bir motiftir. Oyunun sonunda bahçedeki ağaçların kesilmesi, eski düzenin yerine yeni düzenin yerleşeceğini simgelemektedir. Çehov bu oyunda Çarlık Rusya?sının o dönemdeki sosyo-ekonomik ilişkileri ve değişimini ortaya koyar. Feodal ilişkiler hızla yerini parasal ilişkilere

OKUMAK İÇİN TIKLA

Doktor Çehov’dan Öyküler – Anton Pavloviç Çehov

Kısa öykünün büyük ustası Anton Çehov (1860-1904), dostu ve yayıncısı Aleksey Suvorin’e 1888?de yazdığı bir mektupta bir ‘aşk reçetesi’ sunuyordu. Dünya edebiyatına, öykü sanatını temelinden değiştiren yüzlerce öykü; tiyatro sanatına Martı, Vanya Dayı, Üç Kızkardeş ve Vişne Bahçesi gibi başyapıtlar armağan eden Çehov, aynı zamanda iyi bir hekimdi. Hekimliğinden de

OKUMAK İÇİN TIKLA