Etiket: Doğan Soydan

Yeniden “81 İl – 81 Şiir” – Doğan Soydan

Doğan Soydan’ın 1980’li yıllardan beri emek verdiği “81 İL – 81 ŞİİR” yapıtının 2. baskısı Payda yayınlarından çıktı. Yazar/şairin; 13×21 ebad, 112 sayfa, 90 gr. 1. hamur kağıt, 350 gr A.Biristol kapak özelliklerini taşıyan kitaba ilişkin, “81 İL – 81 ŞİİR HAKKINDA” yazısı daha önce “İnsanokur”da sunulmuştu. Tıklayınız Yazar Murat Özmen, kitabın

OKUMAK İÇİN TIKLA

SÖYLEŞİ / Anadolu Öyküleri Yazarı Doğan Soydan – Ayşe Kaygusuz

Ayşe Kaygusuz: Nereden ve nasıl başladı yazın hayatı? Doğan Soydan : Ortaokul yıllarımda kendimce şiirler, kısa hikayeler yazardım. Bir roman yazmaya heveslendiğimi de anımsıyorum; topraksız, yoksul bir köylüyü küçük bir tarla sahibi yapacak, sonra da onun nasıl çalıştığını ve çocuklarının sevincini anlatacaktım. 30 – 40 sayfa yazdım da; sonra kayboldu.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kıtlık Deresi – Doğan Soydan

(Gözleri Kardeşim İbrahimin Gözlerine Benziyordu; Sıkamadım) Sarız?ın güneyindeki son köyler de geçildi mi, dümdüz ova başlar. Oradan ilçeye; ilçeden de ta Berut Dağı?nın eteklerine dek uzanır. Yalnız, ilçenin hemen tepesinde bir dağ daha yükselir ki, koca ovayı ortadan ikiye böler. Bu dağa Toroslar?ın bir kolu derler ya, ben inanmam buna?

OKUMAK İÇİN TIKLA

81 İl – 81 Şiir – Doğan Soydan

Doğan Soydan’ın uzun zamandan beri tamamlamaya çalıştığı 81 İL – 81 ŞİİR kitabı yayımlandı. 81 ilin tarihi ve kültürel zenginliğine, doğal güzelliklerine dikkat çekerek Türkiye’yi tanıtmaya ve bunu bir şiir tadıyla sunmaya çalışan amaçlayan Soydan’ın 81 İL ? 81 ŞİİR adını verdiği didaktik şiirleri Pelikan yayınları arasında yerini aldı. Kitabın ilk

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kanadının Ucu Tatlı Padişahım – Doğan Soydan

Müfettiş Haşim Bey, ?Hayatın boyunca başkasının çantasını taşıma? dedikten sonra komşu köye gitmek üzere yürüdü. Köyün çıkışına kadar ona refakat ediyordum. Ayrılacağımız noktanın sağı ve solu mezarlık; yol, mezarlığı ikiye bölmüş. Solumuzda, yolun hemen kıyısında bir adam, hayvan gübresinden oluşmuş bir gübre yığınının üzerinde horlayarak uyuyordu.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Başkasının Çantasını Taşıma – Doğan Soydan

Öğretmen olduğum ilk yılı devirmiş, 1970?in ilkbaharına girmiştik. Dağlardan çiçek kokuları derleyip getiren nisanın ilk günleriydi. Çiçeği burnunda bir köy öğretmeniyim. Annem, babam istemediği halde bir motosiklet almıştım. Her gün ilçeden köye, köyden ilçeye düşe kalka gidip geliyordum. Babam, ?Senin okula yarın müfettiş gelecekmiş? dedi. Hay

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bir Top Anahtar – Doğan Soydan

O sabah Korkunç bir sarsıntıyla uyandık. Hanım benden önce sıçrayıp kalktı yataktan. Hem, ?deprem oluyooo!? diye bağırıyor, hem merdivene doğru koşuyordu. Telaşla ben de yataktan fırladım, koşup kolundan yakaladım. ?Korkma! Bak geçti işte! Korkma!? dedim, ama o, beni de sürükleyerek kaçmaya uğraşıyordu daha. ?Yahu dışarı gömgök buz! Sabahın köründe bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ben Şapkamı Çıkarmam – Doğan Soydan

Sabahın bu er vaktinde karakolun bir odasında toplanmış bekleşiyorlardı. Beşkaya Köyü muhtarı Kazım Amca daha gelmemişti. O da gelirse otuz kadar köy muhtarı bir arada olacaklardı. Yeterince sandalye olmadığından hepsi ayakta ve herkesin şapkası elindeydi. Şapkalarını çıkarınca, kör makasla acemice kesilmiş saç tıraşları da açığa çıktı. İçlerinden bazıları birbirine bakıp

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Bizim Radyo” – Doğan Soydan

Köse İsmail aylardan beri evden dışarı çıkmıyor, atölyeye gelip gidenlerden başka kimseyle ilgilenmiyordu. O sabah hanımına: ?Kara Kâhya yeni bir radyo almış diyorlar. Hem ona bakacağım hem de bir paket tütün alıp döneceğim; müşteri gelirse beklesin,? dedi. Evin on beş-yirmi adım ötesinde komşusu Şeytan Ali ile Kılıçoğlu, ağız ağza vermiş

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çehov Duyarlılıklarıyla Örülmüş Öyküler Yazarı: Doğan Soydan – Nadir Gezer

Anadolu destanlar ülkesidir. Ve insanının yaratıcılığı bir başkadır Anadolu?da Destanlar, ağıtlar üretir, insan sıcaklığının bütün güzelliğini nakşeder insan yüreğine. Anadolu insanını anlayabilmek için onun derinlerinden çıkıp gelmek gerekir. Anadolu insanının acılarını ve sevinçlerini onunla paylaşanlar, onun sevilerinin, hırçınlıklarının ve teslimiyetçiliğinin nedenlerini anlayabilir, onunla duygusal yaklaşımlara ortak olabilirler. Bu tür yazarlar

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çukurca’nın Yolları 2 – Doğan Soydan

Dikişi sökülmüş, altı delinmiş ayakkabılarım ayağıma yük olmaktan başka işime yaramıyordu. Ayaklarım iki aydan beri yağmur, kar içinde. Birgün başım ağrıyor, birgün dişim? Burnum, boğazım tıkalı. Oysa gençliğimin en taşkın çağını yaşıyorum; taşı sıksam suyunu çıkarmam gerekirken, bir şekeri bile bölmeye gücüm yetmiyor. Arkadaşlar, hastalığımı gözümde büyüttüğümü sanıp, bana inanmıyorlar.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çukurca’nın Yolları (I) – Doğan Soydan

Güneş şubatın soğuğuna yenik düşmüş gibi, ölgün ve solgun. Elazığ?a gidecek dolmuş durağını arıyorum. İki elimde iki valiz. Bir belediye otobüsüne atladım; biletçisi: ?valizlerle binemezsin, in aşağı!? diye çıkıştı. Ben inmeye kalmadan otobüs hareket etti de kurtuldum biletçinin nazından. İki durak ötede bir kalabalıkla karşılaştık. Yüzlerce kişi; ellerinde sopa? En

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sen Yine de Üzülme – Doğan Soydan

?Akıl yaşta değil, başta? derler ya, eskiden gülüp geçerdim bu söze. ?Çocukta akıl mı olur?? derdim. O yüzden, ?Kırkına merdiven dayamış? oğlumun bile aklını beğenmez, durup durup azarlardım onu. Ben de yaşımın büyüklüğünü nimetten sayarmışım meğer; geçen gün daha iyi anladım bunu? Yeni icatlar, yeni buluşlar çıktıkça çocukların her şeyi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Melek Ana’mın Ekmeği – Doğan Soydan

Köyümüzdeki toprakların çoğu, köylülerimizin değildi. Öküzü olup da karasaban koşabilenler, toprak sahiplerinin ortakçılığını yaparlardı. Bizim ne tarlamız, ne öküzümüz, ne de karasabanımız vardı. Babam, köyde dirlik düzen kuramayacağını anlayınca, ilçeye gidip bir ev kiraladı. Birkaç gün sonra da bizi ve eşyalarımızı, Arif Ustanın kamyonuna yükleyip ilçeye götürdü. Şimdi, o kamyonun

OKUMAK İÇİN TIKLA