Etiket: Kırmızı Kedi Yayınları

Diktatörlüğe Karşı Gökkuşağı – Doğuş Sarpkaya

Roland Barthes, faşizm için “konuşma yasağı değil, söyleme mecburiyetidir” der. Faşist diktatörlükte insanın ne düşündüğünün yanında ne düşünmediğini de belirtmesi gerekmektedir. Dahası, egemen olan baskıcı yapı insanların konuşup konuşmamasından çok, iktidarın “övgü dolu monoloğuna” katılıp katılmadığı ile ilgilenmektedir. Bu ilgi ister istemez, iktidarın kendini temize çekmesini amaçlamakta. Halk yeterince bastırılıp,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dostoyevski’yi Okumak – Victor Terras

Dostoyevski, bir yazar olarak adının ilk duyurmaya başladığı yıllarda (İnsancıklar, 1846), Rus edebiyatıyla birlikte, tüm dünya edebiyatında yeni bir dönem de başlıyordu. Edebiyatla ilgili yeni bir damar bulunmuştu. 19. yüzyılın realitesi göz önünde bulundurulduğunda, insanla ilgili tek yanlı bilgi ve düşünceleri sarsmakla kalmayıp, göz ardı edilen, hatta bilinmediği bilinmeyen gerçekler,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Benim Dinim Daha Beyaz Yıkar – Mine G. Kırıkkanat

Benim Dinim Daha Beyaz Yıkar / Haça Tapmayan Hıristiyanlar Katharların kitabı, İncil’in yeni bir yorumudur. Ortaçağda (bazı ülkelerde şimdi bile), “laik” bir toplum kavramı hayal bile edilemezdi. Ve Batı dünyasında yaşamın bir temeli sayılan, ötekinin dinine saygı, “hoşgörü” kavramı o dönemde, kısıtlı olarak Oksitanya ve Arap İspanyasının dışında hiçbir yerde

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Gökkuşağı Günleri”ne ilişkin – Zübeyde Duran

Kırmızı Kedi’den Ocak 2015’te basılan, çevirisini Pınar Savaş’ın yaptığı Şilili yazar Antonio Skarmeta’nın “Gökkuşağı Günleri” tam da 7 Haziran seçimi öncesinde okunması gereken kitaplardan biri. Pinochet Şili’sinde gerçekleştirilen seçimlerde “Pinochet’ye hayır” kampanyasının 15 dakikalık televizyon programının hazırlanma aşamasını konu alan kitabı okurken ülkemizin her zamankinden daha fazla Pinochet Şili’sine benzediğini

OKUMAK İÇİN TIKLA

Mücadeleci bir ölümsüz Saramago

Kırmızı Kedi Yayınları, geçtiğimiz ay içinde Saramago külliyatına yeni bir kitap ekledi. Daha önce Turkuvaz Yayınları tarafından bir bölümü yayımlanan Defterler’in tam metnini okuyucularla buluşturdu. Saramago’nun bitiremeyeceğini düşünüp üzüldüğü Filin Yolculuğu’nu tamamlayıp, sağlığına yeniden kavuştuğu süreçte bir blog açtığını ve orada günlük yazılar ve değerlendirmeler kaleme aldığını biliyorduk. Kabil’e başlamadan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Güzelliğin Tuhaflığı – Doğuş Sarpkaya

Büyük anlatıların dönemi bitti söyleminin yarattığı yanılsamalardan biri büyük edebi eserlerin yazılamayacağı fikridir. Çağın ruhuna nüfuz etmek, toplumsal gerçekliği yansıtmak ve bunu estetik kaygıları göz ardı etmeden gerçekleştirmek olanaksızmış gibi bir hava yaratılıyor. Hızın ve değişimin egemen olduğu bir dönemde kalıcı edebi eserlerin verilebileceğine inanmak ise düpedüz safdillik olarak kodlanıyor.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Matmazel Bach – Öznur Özkaya

Ve bir gün çocuklarından birinin isyanıyla tahtından olacağı korkusuna kapılan Zeus, ilk karısı Metis?i yuttu. Zeus?un kafasında gün be gün büyüyen bir şişlik oluştu. Metis; Athena?yı Zeus?un kafasının içinde doğurdu. Kızını en iyi biçimde yetiştirdi, ona mızrağını ve kalkanını verdi. Bu şişlik yüzünden dayanılmaz baş ağrıları çeken Zeus, demirci ustası

OKUMAK İÇİN TIKLA

?Şahmaran? – Mehmet Özçataloğlu

Çocukluğumda annemden dinlediğim masalları anımsadım. Devler, cinler, periler, aslanlar, kaplanlar? Soluğumu tutarak dinlerdim anlattıklarını. Uyku öncesi ise göz kapaklarımın ağırlığına direnirdim, sonuna kadar gelebilmek için masalın. O masallar bambaşka bir dünyaydı benim için. Hayaller ülkesine gidişti. Yok ülkelerde var olmaktı. ?Masal anlatılmadı/ Duymadık hiç/ Çocuktuk/ Ya ağlar yatardık/ Ya yattığımız

OKUMAK İÇİN TIKLA

Şiddeti kutsamayan polisiye – Deniz Antepoğlu

Karin Slaughter?ı diğer çok satan, popüler yazarlardan ayırmak gereken bir nokta var. Yazar tüm kötü olayları anlatırken insan olduğunuzu unutturmuyor. Şiddeti destekleyici, sadece bundan keyif alıcı bir şekilde romanını işlemiyor. Ünlü polisiye yazarı Karin Slaughter?ın yeni romanı ?Paramparça? Kırmızı Kedi Yayınları?ndan çıktı. Kitabın olay örgüsü bir cinayet ve peşi sıra

OKUMAK İÇİN TIKLA

July’ın İnsanları – Nadine Gordimer

( * ) Çok temalı bir kitap July?ın İnsanları. ?Çok temalı?, zira anlatım boyunca açılan kanallardan oluşan yan temalarla okuyucunun anlam önceliklerine de olanak tanıyor. Güney Afrikalı yazar Nadine Gordimer, July?ın İnsanları?nda, iki toplumun insanlarını, yani, Güney Afrikalı siyahlarla, Avrupalı beyazları yan yana getirmiş. İki unsurun mekânsal yakınlıkları ?misyoner beyazlar?ın

OKUMAK İÇİN TIKLA

Düello & Pusu – Hikmet Temel Akarsu

Neo-liberal zamanların pompalanan, parlayan yazarlarının sözün şehvetine kapılarak, büyük bilge edalarına girerek sürekli coşkuyla dile getirdikleri bir görüş vardı. Daha doğrusu yerleşmiş bir kavram. ?Batı?da düello vardır, bizde ise pusu…? Bu ?seçilmiş?(!?) yazarların bu kavramları beyaz camlardan her gün her gece yüzlerimize tükürürcesine dile getirdikleri yıllar boyunca, hüzün ve kederle

OKUMAK İÇİN TIKLA