Etiket: Türkiye

Can Yoldaşım “Nazım Üstüne”, Abidin Dino

“Bazı insanların (bu insanlar belki de birbirlerine belirli biçimde bağlıdır) yeryüzünde dolaşmaları sırasında bıraktıkları topolojik çizgiler şaşırtıcıdır; dolaşmaları, kesişen yol çizgileri, zaman-mekân içinde bezemeler oluşturur; onların geçtiği yolları bir coğrafya haritası üzerinde renkli kalemlerle izleyin, görünür de çözülmesi olanaksız tuhaf ve görkemli desenler elde edeceksiniz; bu desenler aslında, okumasını bilenler

OKUMAK İÇİN TIKLA

Biçimler Renkler Sözcükler, Ferit Edgü

Ferit Edgü, bu kitapta yer alan sanat üzerine yazılarında Vincent Van Gogh, Pablo Picasso, Henri Matisse, Paul Klee, Rousseau, Georges Braque, Fernand Léger, Salvador Dali, Paul Cezanne, Constantin Brancusi, Marc Chagall, Alberto Giacometti, Francis Bacon, Nicolas de Staël gibi sanatçıların yapıtlarını ‘okumaya’ çalışıyor ve onların seslerini dinliyor. “Biçimler Renkler Sözcükler”in

OKUMAK İÇİN TIKLA

Türkiye İşçi Sınıfı Tarihinden Kesitler, Tevfik Çavdar

Kırk yılı aşkın süre içerisinde birçok sendikanın eğitim seminerinde görev alan, yayınlarında yazılar yazan yazar Tevfik Çavdar, ‘Türkiye İşçi Sınıfı Tarihinden Kesitler’ adlı kitabında, yaklaşık yüz elli yıl boyunca savaşlar, darbeler, sıkıyönetimler boyunca acılar çeken işçilerin tarihini, çeşitli kişisel arşivlerden yararlanarak ortaya koyuyor. “Bu çalışma, Türkiye işçi sınıfının ve onun

OKUMAK İÇİN TIKLA

Aman Piyasalar – E. Ahmet Tonak, “Piyasalar” ya duyarsa!

“Eleştirel bir şeyler söyleyeceksek kısık sesle ve kendi aramızda konuşmalıyız. Yani bizden istedikleri kısaca şudur: “Aman piyasalar” duymasın! Günümüz liberalleri piyasa tapınmalarını yükselte yükselte kutsal bir inanca dönüştürdüler. Bu ruhban sınıfına göre, ekonomik koşullar hakkında eleştirel görüş bildirmek büyük bir günahtır. Şom ağızlılık “piyasalar”ın gazabını üzerimize çekmekten başka bir şeye

OKUMAK İÇİN TIKLA

Anadolu Aleviliği, Esat Korkmaz

Esat Korkmaz, “Anadolu Aleviliği”nde, bu inancın felsefesini, öğretisini ve erkânını anlatıyor. Korkmaz, Anadolu Aleviliğinin, ?bilge? olarak tanımladığı erenlerin felsefesi olduğunu söylüyor ve bu anlamda, vahiy dışı felsefi bir din olduğunu savunuyor. Korkmaz kitabı boyunca, Anadolu Aleviliğinin bir felsefi din, bir bilgelik öğretisi olduğunu kanıtlamaya çalışıyor. Korkmaz bunun yanında, bu inancın

OKUMAK İÇİN TIKLA

İstanbullu, Mehmet Tanju Akerman

“Bence garip bir isim oldu İstanbullu? İstanbullu var mı? Bunu soruyor herkes. Böyle giderse ilerde Antalyalı da olmayacak. Kayserili de. Bin yıl sonra oraya gelenlerde olmayacak. Olmaz öyle şey, Dünyanın her yerinde insan var. İstanbul´da da İstanbullu vardı. Ben onu yazdım. (…) Göçler İstanbul’un dengelerini değiştirdi ve bambaşka bir İstanbul

OKUMAK İÇİN TIKLA

Don Kişot İstanbul’da, Rıfat Ilgaz, “Don Kişot’un gözüyle İstanbul gerçeği”

Rıfat Ilgaz’ın ilk öykü kitaplarından biri olan Don Kişot İstanbul’da, 1957 yılında Turhan Selçuk ve İlhan Selçuk’un çıkardığı Dolmuş Dergisi’nde “Stepne” takma adıyla dizi olarak yayınlanmıştır. Kimdir Don Kişot’ Şövalyeliğini sürdürmek isteyen iyi niyetli bir ün budalası mı? Yoksa bir geleneği sürdürmek isteyen soylu üstün kişi mi? Ne var ki,

OKUMAK İÇİN TIKLA

İstanbul ve Değişim, Mehmet Tanju Akerman

Mehmet Tanju Akerman, “İstanbul ve Değişim” kitabında, söze trafikle başlayıp cumbalar arası yapılan flörtün günümüz flörtüne ulaşan sürecinden söz ediyor; İstanbul?un mahalle ya da semt yaşamını dile getirirken gündelik temel gereksinimleri, gelenek görenekleri, zaman içindeki değişimleri göz ardı etmeden irdeliyor. Kitabı okuduktan sonra, huyuyla suyuyla ve yaşam örgüsüyle İstanbul?u tanımış

OKUMAK İÇİN TIKLA

İstanbul tutkunu bir şair, Mehmet Tanju Akerman Hayatı

“Elçi Yayınları’ndan çıkan ‘Ben Sana Hayır’ adlı yapıtıyla kırk dördüncü kitabına imza atan Mehmet Tanju Akerman, İzmit doğumlu olmasına karşın kendini İstanbullu sayan, hem de İstanbul tutkunu olan bir şair. Yazdığı kitaplardan yedi tanesi İstanbul’a ilişkin. Bu konudaki kitaplarının sonuncusu da ‘İstanbul ve Değişim’ adını taşıyor. Bu kitabında, söze trafikle

OKUMAK İÇİN TIKLA

Türk romanında fantastiğin serüveni, Berna Moran

“Türkiye’de fantastik roman üzerine hiçbir çalışma yok bildiğim kadarıyla. Buna şaşmamak lazım, çünkü Türk romanı ile Batı romanı arasından dikkati çeken farklardan biri, romanımızın tür bakımından Batı’ya oranla çok fakir bir görünüş sunmasıdır. Batı’da polisiye roman, fantastik roman, casus romanı, korku romanı, bilim-kurgu romanı gibi çeşitler popüler bir anlatı sınıfı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Pythagoras: Bir Gizem Peygamberi, Derman Bayladı

Derman Bayladı, ‘Pythagoras: Bir Gizem Peygamberi’nde, Pythagoras’ın yaşamöyküsünü vermesinin yanında, filozofun düşünür ve bilim adamı kimliklerine de odaklanıyor. Kitap böylelikle, okurun, ilkçağın değerli isimlerinden birinin dünyasına tanık olması anlamında ilgi çekici ayrıntılar barındırıyor. Pythagoras’ı düşünür, matematikçi, gökbilimci, ahlak kuramcısı, müzisyen, hekim ve eğitmen gibi çeşitli yönleriyle ele alan Bayladı’nın çalışması,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bir Ruh Kimliği Reşat Nuri Güntekin, Taylan Altuğ

“Taylan Altuğ’un ‘Bir Ruh Kimliği’ kitabı, Reşat Nuri’nin romanları üzerine titiz bir çalışma. Kitabı okurken bu önemli yazarın edebiyatı hakkında ne kadar az şey bildiğinizi fark edeceksiniz. Reşat Nuri Güntekin. Çalıkuşu. Cumhuriyet’in ilk yılları ve idealist bir kadın öğretmen, Feride. Bunlar, bu ismi duyduğumda ilk aklıma gelen şeyler. Türkçe okuma

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çalıkuşu, Reşat Nuri Güntekin

Çalıkuşu, Reşat Nuri Güntekin tarafından 1922 yılında yazılmış bir romandır. Edebiyatımızın en çok sevilen klasik eserleri arasında yer alır. Ağırlıklı olarak Anadolu’da geçen ve arka planda Osmanlı’nın son yıllarını anlatan bir romandır. Romanın ana kahramanı Feride’nin hatıra defteri şeklinde yazılmıştır. Reşat Nuri Güntekin, Çalıkuşu’nu önce İstanbul Kızı adıyla dört perdelik

OKUMAK İÇİN TIKLA

Susunca Sen – Asuman Susam. “Ağır akan serin suyum, su yatağını bilmek ister.”

“Susunca Sen, Asuman Susam’ın üçüncü kitabı. Şairin, baştan beri dikkat çeken yanı, benzerine fazla rastlanmayan, tekil bir imge dünyası kurma çabasıydı. Bu yeni yapıtla şair, kendinin olan bir dilsel evren kurmanın eşiğine gelmiş. Zaman, aşk, ölüm ve ‘doğa’nın modern şiirin kaynak sembolleri arasında olduğunu herkes bilir. Önemli olan, bu sembolleri,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Akasya Telaşı – Derya Önder “sorulmuş soruları sormayın artık/ bir cevap gibi yaşayın hayatınızı”

“Derya Önder’in Akasya Telaşı, okura çok zengin çağrışımlar taşıyor. Bunda, şairin modern bir öykülemeci dile olan eğilimi dikkate değer. Şair, bu öykülemeyi, imge yoğunluğuyla besliyor. Lirizm, bu şiirin ana kaynağı. Gündelik hayat ve insan ilişkilerindeki kırılmalarla, çukurlarla dolu bir dünyayı dillendirilme çabası öne çıkıyor. Okuru, ilk okumada, duygu yüküyle kuşatan;

OKUMAK İÇİN TIKLA

Şostakoviç’in Hayatı ve Eserleri

“Bir sanatçı için halk kitlelerinin her gün yeni başarılar elde ettiği bir çağda yaşamak ve yaratmak büyük bir mutluluktur” diyen Sovyet besteci Dimitriy Şostakoviç’in, yaşamını ve çağını anlattığı bu kitap, bir müzik dehasını anlamamıza katkıda bulunduğu kadar, eşitlikçi ve özgürlükçü bir toplumdaki sanat pratiğine ilişkin değerli gözlemleriyle bilgimizi zenginleştiriyor. 2.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dil’e Kolay, Tezer Cem

*Tezer Cem adını, şiir ortamında 1990’lı yılların ilk yarısında, Sonbahar dergisinde yayımlanan şiirleriyle tanımıştık. Bu on yılın ikinci yarısında dergilerde fazla gözükmeyen Tezer Cem, son yıllarda yayımlanan şiirleriyle tekrar gün ışığına çıkmıştı. Tezer Cem?in ilk kitabı olan “Yoksa Sen Mi Diledin” 2005 yılında yayınlanmıştı. “Dil’e Kolay” ikinci şiir kitabı, 2008

OKUMAK İÇİN TIKLA

Aşkın Diyalektiği, Afşar Timuçin “Aşkın alanına girmek, tıpkı estetiğin alanına girmek gibi, uçsuz bucaksız bir serüvenin içine dalmaktır.”

“Aşkın alanına girmek, tıpkı estetiğin alanına girmek gibi, uçsuz bucaksız bir serüvenin içine dalmaktır.” diyor Afşar Timuçin. Yine de o serüveni seve seve göze alıyor ve aşkı konu ediniyor bu yapıtında. Aşk, bilime, mühendislik hesaplarına, us ölçülerine gelir bir konu değil elbette. Buna karşın, insanlık tarihi kadar eski bir etkinlik

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ceza Defteri, Derya Önder “Şiir bir dünya görüşüdür.”

Derya Önder’in Salih Aydemir’le birlikte 2002 yılında kuruculuğunu yaptığı Öteki-siz Yayınevi’nden yine aynı yıl çıkan “Ceza Defteri” adlı ilk şiir kitabı, yazarın deyişiyle; ‘İlk kitap ilk cinayettir demiştim o zamanlarda. İnsan önce ‘ben’i öldürür. İçinde el değmedik hiçbir yer bırakmaz. Ben de öyle yapmıştım. Ceza Defteri’nin yazılması benim için çok

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ceyhun Atuf Kansu’nun Yaşam Öyküsü

“Ben bir halk ve toplum ozanıyım. Ya da öyle bir ozan olmak isterim. İlk şiirlerimi lise sıralarında yazdım. Bireysel duygularla dolu şiirlerimde bile hiç olmazsa halk diline yaslandım. Açık açık, tatlı tatlı anlaşılır söylemeyi yeğ tuttum. Sevdiğim ozanlardan en aşağı üçü halk ozanıdır. Yunus Emre, Pir Sultan Abdal ve Karacaoğlan’dır.

OKUMAK İÇİN TIKLA